Sarıkamış fâciasında donarak ölen askerler hatırlatıldığında Enver Paşa’nın, “Nasıl olsa birgün ölmeyecekler miydi?” sözü, meselenin vahametini en veciz şekilde ifade eder.
2 Ağustos 1914’te kimsenin haberi olmadan 4 İttihatçı tarafından imzalanan ittifak anlaşması gereği; Almanya, harbe girerse, Osmanlı Devleti de harbe girecekti.
Müzakereleri aylardır devam eden bu anlaşmadan bir gün evvel, Almanya Rusya’ya harb ilan etmişti.
Böylece memleket bir emrivâki karşısında kalakaldı. 27 Ekim’de tek kişinin emriyle Karadeniz’de Rus limanları bombardıman edildi; böylece memleket resmen harbe girmiş oldu.
Almanya’nın beklentisi, Türklerin cepheyi genişleterek Rusları ve İngilizleri oyalaması idi. O zaman memleketin 1 numaralı adamı, Harbiye Nâzırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa, Alman kurmayları ile beraber Ruslara karşı Kafkasya harekâtını planladı.
O zaman, Kars ve Sarıkamış, Rus toprağı idi. 3. ordu birlikleri Rusları geri püskürtecekti. Akademiden hocası Hasan İzzet Paşa’yı ordu kumandanlığına tayin etti.
31 Ekimde Rus taarruzu başlamıştı. Geniş bir sahaya yayılan plan şöyleydi: Türk birlikleri üç kol hâlinde, esas kuvvetler Sarıkamış’a, bir kolordu Batum’a ve bir başka birlik de cephenin güneyinden saldırmak üzere İran tarafına hareket edecekti.---
Makalenin devamı için sayfanın üst kısmında mevcut fotoğrafa dokunarak diğer sayfalara geçiş yapabilirsiniz