Öne Çıkanlar osmanlı Aziz ÜSTEL İlluminati: Şeytanın krallığı savunma sanayisi siha baykar

Kum saatinin sırrı! Mutlaka okumalısın.

Türkiye kendi gerçeğini hiç görmedi! Ne liselerde, ne akademilerde, ne üniversitelerde, ne de Harp okullarında okutuldu! Hiç kimse BÜYÜK GERÇEĞİ bilmiyordu! Müstemlekeydik, haberimiz yoktu! Aklımız çalındığı içinSOLCU da olsak SAĞCI da olsak ASKER de ols

Kum saatinin sırrı! Mutlaka  okumalısın.
Türkiye kendi gerçeğini hiç görmedi! Ne liselerde, ne akademilerde, ne üniversitelerde, ne de Harp okullarında okutuldu! Hiç kimse BÜYÜK GERÇEĞİ bilmiyordu! Müstemlekeydik, haberimiz yoktu! Aklımız çalındığı içinSOLCU da olsak SAĞCI da olsak ASKER de olsak polis de olsak ÜLKEYİ kurtardığımızı sanıyorduk! Oysa bize başka hiçbir ülkeye atılmayan FORMAT atılmıştı! İçeride bölünerek birDÜŞMANA ihtiyaç duymayacak hale getirilmiştik! Ama siviller ve askerler içinde bunu bilerek yaşayanlar vardı! Mesela Derviş! Mesela Madanoğlu... Aklıma bu ikisi geldi! Yüzlerce sayabilirim! Ama işimiz isimlerle değil! Aklımızla, bize dayatılan sistemi kırıp atmalıyız! Türkiye'de adı John olan CIA, Smith olan MI6, Hans olan BND, Yuri olanFSB, David olan MOSSAD ajanı ararsak bulamayız! Bunların hepsine çalışan ve geleceğimizi çalmaya çalışanlar TÜRK'tü! Bizim gibi görünen ama bize benzemeyenlerdi... Hikaye buydu! Dışarıdan emir alanlar hep arkalarındaki gücü "ÜLKE ELDEN GİDİYOR!" korkusuyla harekete geçirip kullandı! Çünkü dünyadaki en vatansever insanlar bizlerdik! En güçlü yanımızdan en zayıf noktamızı buldular! Ve buraya çalıştılar! Gören olmadı! Olsa da kimseyle paylaşamadı! Bakın dün HSBC bankasını yazdım! El konulan bankayla çok ama çok içiçeydi! Ama bizler de, o harekete gönül veren kardeşlerimiz de bilmiyordu! Hep YALAN üzerine kurulurdu sistem burada! Zaten itirazım da bunaydı! Yabancının gelip burada hüküm sürmesi hep içimi acıttı! Tarih yazan bir milletin bu hale gelmesini kabul edemedim! Neyse... Türkiye çok değişik bir yerdi! Burayı kontrol eden Avrasya'yı da Ortadoğu'yu da yönetirdi! Bu nedenle de YABANCI GÜÇLERsavaşını burada verirdi! Dün ismini vermediğim ama uzun yıllar HSBC'yi yöneten hanımefendi ve ailesi çok değişiktir! Mesela araştırsanız çok ama çok titiz davransanız bile bu aile hakkında bir bilgiye ulaşamazsınız! Kayıt bulmakta zorlanırsınız! Bu hanımefendinin eşi de çok ilginç bir isimdi! İŞ hayatında başarılı biriydi! Merrill Lynch'in Türkiye'deki stratejik ortağı olan Antika Partners'ı kurdu ve yönetici ortak olarak görev yaptı... Antika Partners'ı kurmadan önce, J.P. Morgan'da Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Yatırım Bankacılığı Grup Başkanlığı'nı yürüttü! J.P. Morgan'ın Global Yürütme Kurulu'nda yer aldı! Kurumdaki 18 yıllık deneyimi süresince Türkiye, BDT, Balkanlar ve İsrail Bölge Başkanlığı, Türkiye ve Orta Asya Bölüm Başkanlığı ve Türkiye Ülke Başkanlığı görevlerini yürüttü! Kariyerine ise Londra'da J.P. Morgan Chase & Co.'nun Global Piyasalar Grubu'nda başladı! Şimdi ne iş yaptığını yazmaya gerek yok! Dediğim gibi işimiz kişilerle değil sistemleydi! Dün KUM SAATİ ile ilgili çok soru geldi! Kum saati kardeşliği belli ki dikkat çekmişti! Dün yazamadım ama şimdi sırası geldi... Kum saati, Süleyman Mabedi inşaatı esnasında çalışma saatlerini ölçen bir aletti... Bilindiği gibi bu inşaat sırasında kullanılan her şey daha sonra MASONLUĞUN simgesi haline dönüştü! Kum saati de böyleydi! ZAMANIN nasıl tükendiğini, hayatın akıp gittiğini ve geriye dönüşün olmadığını simgelerdi! ZAMAN vurgusu yapardı! Bir başka anlamı daha vardı! Şans bir kere kapıyı çalardı! Tekrarlanmazdı! Kum saatinde de öyleydi! Kum akar ve geri gelmezdi! Tek gidişli bir yöndü! Değerini bilmek ve gerektiğinde doğru hamleyi yapmak şarttı! MASONLAR bu simgeyi ÜÇÜNCÜ DERECEYE geldiği zaman öğrenirlerdi! Peki KUM SAATİNİN ne zaman MASONİK simge olduğu açıklandı! Çok önceleri! 1627'de! Yani el konulan bir banka, ROTHSCHILDLER'in sahibi olduğu dev HSBC, Türkiye'deki operasyonunu yöneten hanımefendi, eşi, masonluk, Yahudilik ve içeride bitmek tükenmek bilmeyen bir Müslüman karşıtlığı! Anadolu'ya direniş! Garip! Oysa gerçekte garip olan bir şey yoktu! El konulan banka PARALEL'in kalesiydi! Peki nasıl kurulduğunu, kimin destek verdiğini biliyor muyduk? Paranın nasıl getirildiğinden haberimiz var mıydı? YOKTU! Daha öncesinde Türkiye'de bir dönemTEHLİKE OLARAK görüldüğü için (Nedense!) Risale-i Nur basmak yasaktı! Peki Türkiye'ye Risale-i Nur nereden ve nasıl geliyordu? Nereden olacak gemilerle Amerika'dan! Bir PETROL DEVİ para verip bastırıyor, sonra da gemilerle gönderiyordu! İLİŞKİ kuruluyordu! Gemilerle getiren de KARADENİZLİ ve BEŞİKTAŞLI tanınmış bir isimdi! İLİŞKİ AĞI öyle büyüktü ki saf ANADOLU insanı bu hareketi ayakta tuttuğunu sanıyordu! Asla öyle bir şey yoktu! İçeride toplanan paralar operasyonlara harcanan paraların yanında çok küçüktü! Ama gücün içeriden alındığı duygusu vermek için herkes elini cebine atıyordu! Ciddi miktarda para toplanıyordu! Bu paralar da KUM SAATİNİ sevenler tarafından kendi bankalarında değerlendiriliyordu! Ve bunu kimseler bilmiyordu! FAİZ LOBİSİ Müslüman kitlenin parasını alıyor, DUBAİ'dedeğerlendiriyor ve bu gizleniyordu! Dubai kritik bir yerdi! İngilizler'in kalesiydi! Bugün Türk Dışişleri'nden kim bir yere gitse arkasından bunlar gidip hemen KÖTÜLÜYORDU! Demek ki TEMAS eskiye dayanıyordu! Kimse boşuna iş yapmıyordu! Son 15 yıldaki bütün para operasyonu DUBAİ üzerinden yürütülüyordu! "28 Şubat'ta bu kadar DARBE almadık" diyenler bir şeyi atlıyordu! 28 Şubat'ta sadece TÜRK BANKALARI batıyordu! DEMİRBANK'ı silerek HSBC'yi alanlar ve şampanya patlatarak kutlayanlar şimdiki el koymayı "TÜRK BANKACILIĞINA DARBE!" diye eleştiriyor ama komik oluyordu! Ne kendileri ne de el konulan banka hiçbir zaman darbe almamış, aksineDARBELER inerken onlar parlamıştı! EL konulan kurumun hikayesi çok ilginçti! Önümüzdeki günlerde inanılmaz ilişkiler ortaya çıkacaktı! Hangi iş adamı YAHUDİ BANKASINDAN kredi çekip hangi fonu aldı! Hangi manipülasyonlarla, hangi kağıtlarla oynanarak bu borç ödendi? SOL ve SAĞ'dan hangi iki işadamı operasyonun arkasındaydı? Yani hem soldan hem sağdan gelip aynı yere hizmet edenler kimdi? Paralel Yapı, devletin içinde kurulmuştu! Asker de sivil de vardı! Milli Güvenlik kararı bile vardı! Madanoğlu gibi Türkeş de destekliyordu bu yapıyı! Devlet Planlama'nın içinde görev yapan 30'dan fazla kişi çok önemli yer tutuyordu! Amerika'daki şef sadece bunları görünce ayağa kalkıyordu! Ve bu yapı için kimsenin bir şey yazmasına çizmesine gerek yoktu! DEVLET her şeyi biliyordu! Çok sayıda ÜLKÜCÜ genç bu yöne kanalize edilmişti! Devlet içindeki etkili isimlerin de ÜLKÜCÜ kökenli olmasına dikkat ediliyordu! Tercih sebebiydi! Ancak bu yapıyı kuran ve yeşerten AKIL bambaşka bir oyun kurmuştu! Hizmet süresi dolan bu yapıyı MUHAFAZAKAR hükümete ortadan kaldırtacak, sonra da bütün güçleriyle hükümete yükleneceklerdi! Önceden sol-sağ, Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışırdı! Şimdi AYNI KULVARDA görünen iki akım kapışıyordu! Hizmet'in ömrü dolmuştu! Ama Ankara'nın bunu tasfiye ederken yapacağı yanlışlar sonra önüne getirilecekti! Bu yanlışlarla Ankara da tasfiye edilecekti! Plan buydu! Napolyon'un dediği gibi YAVAŞ YAVAŞ HIZLI GİTMELİYİZ! Bizden beklenen hataları yapmamalıyız! Ankara hizmetin çoğunluğuyla değil KUM SAATİNE gönül veren birkaç kişiyle ilgilenmeli! NOT: IŞİD'le de bize gelecekler! Gelmeye çalışacaklar! 6 Şubat 2015/Ergün Diler.Takvim

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.