100 yıl içinde her şeyini kaybeden tek toplum biziz.
0 yüzden Osmanlı gitti, dünyanın ruhu çekildi.
Osmanlı durduruldu, dünya tarihi durdu. Asya kendi tarihini yapmıyor. Afrika kendi tarihini yapmıyor. Latin Amerika kendi tarihini yapmıyor. Asya da, Afrika da, Latin Amerika da Batılıların yaptığı tarihte figüran rolü oynuyor.
ÇOK İYİ HAZIRLANMAK ZORUNDAYIZ
Osmanlı durduruldu, dünyanın dengesi bozuldu. Osmanlı durduruldu, Balkanların kalbi durdu. Kafkasların kalbi durdu. Araplar kıyıya vurdu.
Biz 100 yıl önce her şeyimiz yitirdik. Araplar her şeylerini yitirmediler. Ama biz 100 yıl sonra yeniden umut hâline geldik. Bilkuvve umut ama yalnızca.
İşte Türkiye’ye düşen yükümlülük, bu bilkuvve umudu, önümüzdeki süreçte, siyasetten iktisada, kültürden sanata kadar her alanda bilfiil umuda dönüştürmek.
Bunun için önce, zihnî prangalarımızı kırmak, ardından da insanlığın önünü açacak yeni bir medeniyet yolculuğuna çıkmak gerekiyor.
Bunun içinse, her alanda çok iyi hazırlanmak şart.
Yeni bir medeniyet yolculuğuna çıkabilmek için ayağımızı sağlam bir zemine basabiliyor olmamız kaçınılmaz.
200 yıldır, dışarıdan ve içeriden dört bir taraftan Türkiye’ye saldırılıyor. Vartayı atlattık ama zemin çok kaygan hâlâ!
MEVZİ, TÜRKİYE’DİR; MEVZİ,
MEDENİYET COĞRAFYASIDIR
0 yüzden zaman, mevzi’yi koruma zamanı.
Mevzi, Türkiye’dir.
Türkiye, Türkiye’den ibaret değildir. Türkiye, bir çınardır. Türkiye’nin Balkanlardan Kafkaslara, Yemen’den Kırım’a kadar uzanan dalları vardır.
0 yüzden Balkanlar bize bakıyor.
0 yüzden Kafkaslar bize bakıyor.
0 yüzden Osmanlı coğrafyasındaki halklar bize bakıyor.
0 yüzden Afrika’nın en ücra köşelerindeki mazlum halklar bize bakıyor ve bize dua ediyor.
Mevzi, ümmet coğrafyasıdır.
Mevzi, Balkanlardan Kafkaslara, Fas’tan Malezya’ya, Yemen’den Kırım’a, Mali’den Pakistan’a yayılan medeniyet coğrafyasıdır.
Mevzi’nin ümmet ve medeniyet coğrafyası olduğunu gösteren çarpıcı bir örnek vereyim: Kosovalı bir film yönetmeni aynen şunu söylüyor: Balkanlarda iki şey için dua edilir: Birincisi, Allah rızası işin. İkincisi de Türkiye için, Türkiye’ye bir şey olmaması, Türkiye’nin yeniden toparlanıp Balkanları toparlaması ve koruması işin. Kalplere yerleştirilen Osmanlı hayırla yâd edilir.
Mevzi, bütün mazlum halkların haklarının korunmasıdır.
Mevzi, dünyadaki kanın ve gözyaşının, sömürünün ve işgallerin, haksızlıkların ve zorbalıkların sona erdirilmesidir.
Mevzi, üstad Necip Fazıl’ın fikir ve oluş çilesi çekerek toprağa ektiği, üstad Sezai Karakoç’un uykuyu kendisine haram ederek temellerini attığı, herkese ruh üfleyecek, herkese neyse o olarak yaşama ve insanlığa katkıda bulunmasına imkân tanıyacak hakikat medeniyeti yolculuğuna çıkılması mücahedesidir.
MEVZİ’LERİNİ YİTİRENLER,
MUVAZENE’LERİNİ DE YİTİRİRLER
100 yıllık bir parantez yaşıyoruz: 100 yıldır tarih yapmıyoruz; tarihte tatil yapıyoruz: Tatil yapanlar, tarih yapamazlar. Dahası, tarihte tatil yapanlar, başkalarının figüranlığını yaptıkları için varlıklarını korumakta bile zorlanırlar.
ÜIkede ipler bu ülkenin çocuklarının elinde değil hâlâ!
0 yüzden şunu unutmayalım, derim: Mevzilerini yitirenler, muvazenelerini de yitirirler.
Özetle, zaman, mevzi’yi koruma, tahkim etme, ülkeyi kurda kuşa yen etmeme zamanı, diyorum.
Yusuf kaplan/yeni safak. 7 haziran.2015
Öne Çıkanlar
Ekremimamoğlu•
Allahtan korkmuyoruz•
Rotschild ailesi•
fevzi çakmak hazin sonu•
haber7•
Zaman mevzi'yi koruma zamanı
100 yıl içinde her şeyini kaybeden tek toplum biziz. 0 yüzden Osmanlı gitti, dünyanın ruhu çekildi. Osmanlı durduruldu, dünya tarihi durdu. Asya kendi tarihini yapmıyor. Afrika kendi tarihini yapmıyor. Latin Amerika kendi tarihini yapmıyor. Asya da, Afr
07 Haziran 2015 Pazar 11:33
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.