Acının yüreğimizi esir aldığı günlerde yazmak çok zordur. Hangi kelimeyi bulsanız eksik, hangi cümleyi kursanız yetersizdir...
Kaç kez anlattım, PKK bir tabeladır. Arkasına kim önce geçerse operasyon yapar, yapmayı dener.
Alacağı hiçbir sonuç yoktur. Şehitlerimizin kanından başka...
Gideceği yer, varacağı bir durak yoktur. Sadece ve sadece Türkiye'nin ilerlemesini, sağlıklı adım atmasını ve Ortadoğu ile bütünleşmesini önlemek isterler. PKK gibi hain oluşumlar SİYASİ olarak ülkelerin rotasını değiştirmek için kullanılırlar. Şimdi de bu yapılmaktadır. Alabilecekleri tek karış toprak olmamakla birlikte kuracakları devlet değil bir çadır bile yoktur.
Olması mümkün değildir.
Çünkü KÜRTLER adına eline silah aldığını söyleyenler, Kürtler dışında herkesin dediğini yapmaktadır. PKK anonim bir şirkettir. Kanlı ve kirli... PKK'nın 85 milyar dolarlık bir operasyon olduğu raporlandı. Uyuşturucu ticaretinden adam kaçırmaya, fidyeye, insan tacirliğine, silah kaçakçılığına kadar pekçok alanda iş tutan bir şirket!
Mesela Rus İstihbaratı'nın o zamanki bir numarası olan Yevgeney Primakov,PKK'nın Irak'a yerleşmesi için Saddam'la görüşüp özel izni alan isimdi.
Gerilla eğitimini ilk veren onlardı!
Fransızlar'ın annesi Danielle Mitterand'ın ilgisini bilmeyen yoktu! Yunanistan'ın PKK'lı teröristlere yol verdiği sır değildi.
Almanya'nın, Hollanda'nın, İtalya'nın, Belçika'nın, İngiltere'nin tam destekle PKK'ya yaşam öpücüğü verdiği bilmesi gerekenler tarafından biliniyordu. İsviçre, İran, Suriye ve Irak'ın kollarını açtığı çıplak gözle bile görülüyordu.
Yunan General Dimitri Matafias'ın "Ne istiyorsanız vermeye hazırım!" dediği hala hafızalardaydı.
PKK, bizi ORTADOĞU'dan koparmak, enerji hatlarından uzak tutmak için kullanılıyordu. İÇ siyasette de belirleyici bir sopaydı.
Rahmetli Ecevit, Öcalan geldiğinde 1. PARTİ, bir sonrakinde ise dipteydi. PKK'nın eylemleri siyasi sonuçlar doğuruyordu. İstenen de buydu zaten. PKK can yaktığı zaman yönü AVRUPA olan hükümet istenirdi. Tıpkı şimdi olduğu gibi... 7 Haziran'dan sonra BÜYÜK KOALİSYON isteyenler PKK ile yine gelecekler ve can yakacaklardı. Amaçları içerideki siyaseti dizayn etmekti. AK Parti'den kurtulmak için her yolu deneyeceklerdi. Saldıracaklardı. Biraz geriye dönüp hafızamızı tazeleyelim.... Bir ses kaydıyla tanıdığımız ve çok önemli olduğunu anladığımız Süleyman Hamit Müftigil...
Bir gazeteciyle konuşuyor ve akla sığmayacak sözler ediyordu.
Böylece hem PKK'nın, hem Demirtaş'ın, hem de Öcalan'ın hakkında kimlerin ne planlar yaptığını anlıyorduk!
Hatırlayalım...
MÜFTİGİL: Pazartesi Washington'da BDP'nin (şimdi HDP) ABD bürosu açılıyor.
Selahattin Demirtaş ve bütün Kürt diasporası oraya geliyor.
İmralı'dakinin karşısında olan dünyadaki herkes oraya geliyor.
Bunlara bizim güneyde bir ülke var ya, hani benim sevdiğim ülke (İsrail), onlar da destek oluyor.
Burada üçlü, yani güneydeki ülke (İsrail), ABD ve bizim Kürt kardeşlerimiz, birlikte bir dayanışmayı organize edecekler.
İmralı'nın hükmü bitti.
MUHABİR: Ne demek bitti.
Allah Allah...
MÜFTİGİL: Bundan sonra silahlı ve çatışmalı bir dönem geliyor. Çünkü hapiste olduğu için (Öcalan) yandaş olmak zorunda.
MUHABİR: Yani dağdakiler Apo'yla ipi koparıyor.
MÜFTİGİL: Barzani, Salih Müslim'in Kuzey Irak'a gitmesini engelledi. Bunun sonucunda da Barzani'yi bertaraf edecekler.
MUHABİR: O zaman Türkiye'deki hareketlilik artacak.
MÜFTİGİL: Bunlar Türkiye'yi uyutmuş. Halk aptal.
MUHABİR: Tren, vagon, yolculuk ne oldu.
MÜFTİGİL: Devam ediyor.
MUHABİR: Geri adım yok yani.
MÜFTİGİL: Yok ya. O'nun (Erdoğan'ın) bertaraf edilmesi şart...
Yani 7 Haziran'dan sonra ortaya çıkıp BÜYÜK KOALİSYON ve AK Parti-CHP ortaklığını önerenler aslında geride bıraktığımız ve hatırlamadığımız MÜFTİGİL'in söylediklerini söylüyordu!
Muhalif yazarlar da "Sen ne yaparsan yap Avrupa'dan kopmayacağız!" diyorlardı.
Kavga buydu! Türkiye'nin rotası!
Dünyadaki olaylara baktığınızda PKK konusundaki İŞBİRLİĞİNİ başka hiçbir yerde göremezsiniz!
PKK gibi hepsinin anlaştığı bir başka alan yoktur. İngiliz de, Rus da, Alman da, Suriyeli de, Yunan da, İsviçreli de, Hollandalı da, ABD'li de işin içindedir.
Herkes kendi amaçlarına göre PKK istemektedir. Avrupa bölmek için, ABD ise kendi dediği şartlarda anlaşmak için...
Kavga böyle KÜRESEL olunca medya da, ekonomi de, patronlar da, takımlar da, bölgeler de BÖLÜNMÜŞLÜK HİSSİ VERİYOR. İçerideki her sancılı ve önemli operasyonun KÖKÜ dışarısıdır.
Ama karşımızda YERLİ görünümlü insanlar vardı.
İsimleri saymaya kalksam gazete sayfaları yetmez. Siyasette de, medyada da, ekonomide de bunlardan fazlasıyla bulunuyordu.
Devlet olarak namlusunu bize çevirmiş odaklara sızmayı ve silahın yönünü değiştirmeyi düne kadar bilemedik.
PKK'ya Norveç'ten bile adam gelirken biz örgütü ele geçirip yönünü değiştiremedik.
Bunu yapmaya kalkanlar en MİLLİYETÇİLERİMİZ TARAFINDAN deşifre edildi.
Zaten PKK'yı kim diline fazla doluyorsa en çok ona dikkat etmemiz gerekiyordu.
Çatışmalı dönemin gelmesi, Demirtaş'ın önce Müftigil'le sonra Kemal Derviş'le sonrasında da BENENSON ve Graham Fuller'la oturması tesadüf değildi.
Almanya'dan "Halk karşısında bütün ordular çaresizdir. Saray'ın ordusu ve polisi de yenildiler, yine yenilecekler!" dedi. Demirtaş'a bunları söyleten o AKILDI!
Olan biteni halk savaşı gibi gösteriyorlardı. Kahpe pusunun adı hak arayışı olmuştu. 80 vekille Meclis'e girdikleri halde siyaseti değil de SİLAHI tercih ediyorlardı.
Aydın Bey'in gazete ve televizyonları ile dünya medyası arkasındayken bile siyaseti değil PKK'nın gölgesinde kalmayı seçiyorlardı.
Amaç bir sorunu çözmek değildi. Çözülmeyen ya da yanlış yapılan bir şeyi tedavi etmek gibi dertleri de yoktu. Türkiye'nin yönünü değiştirmek istiyorlardı. Bunu denemekten hiç vazgeçmeyeceklerdi. Yine gelecek, yine saldıracaklardı.
Hep bu toprağın çocuklarının canı yanacaktı.
Kullanılanlar kullanıldıklarını bile bilmeyecekti.
ACI OLAN ASIL BUYDU!
Türkmenler'e yardım gönderirken de, PKK üzerimize gelirken de HEPSİ BİRLİKTE KOL KOLAYDI! İçeride dışarıda kim varsa birlikte çullanıyorlardı.
Şimdi de kardeşliğimizi hedefe koydular. Sokakları karıştırmak, BİRLİK'i vurmak için geleceklerdi. BÜYÜK KOALİSYON oluncaya kadar, yanlarına HDP'yi koyuncaya kadar sürecekti...
Ahh bir anlasak!
Bir de GİZLİ KALMIŞ OYUNCULARA IŞIK TUTABİLSEK! Ve o yüzleri görebilsek..
Ergün Diler/Takvim.8 Eylül 2015
Türkiye'nin rotası
Acının yüreğimizi esir aldığı günlerde yazmak çok zordur. Hangi kelimeyi bulsanız eksik, hangi cümleyi kursanız yetersizdir... Kaç kez anlattım, PKK bir tabeladır. Arkasına kim önce geçerse operasyon yapar, yapmayı dener. Alacağı hiçbir sonuç yoktur. Şe
13 Eylül 2015 Pazar 05:07
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.