İçimizdeki kin ve nefret, birbirimize olan sevgisizliğimiz MİLLİ konularda bile bir araya gelmemizi engelliyor! Hesaplarımız ANLIK! Öfkelerimiz temelsiz ama kalıcı! Kucaklaşmayı bilmediğimiz için operasyona gelme konusunda üstümüze yok! Büyük düşünmeyi bilmiyoruz! Özellikle SOL görünümlü kısır figürler, SOL'un mücadele etmesi gereken unsurları örtüyor ve koruyor! Çünkü sistem bu! Hep bize zararı dokunamayacak enstrümanlarla uğraştırıldık!
Düşünün, İstanbul'un iki semti kadar olan YUNANİSTAN bizim en büyük düşmanımızdı! DÜŞMAN seçerlerken bile bize yakışan bir gücü karşımıza koymazlardı!
Atina'nın düşmanlığı ile BATI'ya açılmamız, Suriye rejimi ile tesis edilen gerginlik ile de ORTADOĞU'ya inmemiz engellendi!
Gerçek karar vericileri bilmediğimiz için devamlı hata yaptık!
Yaptırıldı!
Önceki gün dünyanın en zenginleri listesi açıklandı! Bill Gates 79.2 milyar dolarlık servetiyle yine ilk sırada yer aldı!
Türkiye'den Murat Ülker 4.4 milyar dolarla Türkiye'den listeye giren 32 Türk'ün en önündeydi! Koç ailesi, Şahenk ailesi, Erman Ilıcak, Ali Ağaoğlu ve Şarık Tara gibi isimler YERLİ listenin öne çıkan isimleriydi! FORBES'un yayınladığı listede önemli olan ilk 500'e girebilmekti!
Ancak listeye dikkatlice bakınca TORUN ROTHSCHILDLER'den birinin 1600'üncü sırada yer aldığını gördüm!
Demek ki bu liste de gerçekleri yansıtmıyordu!
Gerçek zenginlerin saklı olduğu bir liste ile oyalanıyorduk! Oysa pek çok ülkede siyasi rüzgarlar estiren, Merkez Bankalarını kontrol eden, faizi ayarlayan, adam yetiştiren, görünmez devletler kuran, terörü destekleyen, kara para aklayan, savaşlar çıkaran, renkli devrimlere imza atan bir AİLE vardı!
Ama listeye hiç girmezdi! Gerek yoktu!
İNGİLİZ ME RKEZ BANKASI ile altın borsasını yöneten Rothschildler ne hikmetse sadece kararlarıyla görünüyordu! Mesela İngilizler, THY Genel Müdürü Temel Kotil'in AVAM KAMARASI'na gelip IŞİD'e katılan İngilizler'le ilgili bilgi vermesini istedi! Kendi havalimanlarından gençleri Türkiye'ye gönderenler THY Genel Müdürünü davet edip "Bize olanları anlatır mısınız?" diyordu! Türkiye'ye bu üst bakış nereden geliyordu dersiniz!
Anladınız siz!
Dün de Theresa May isimli hanımefendi bütün olanların üzerine tüy dikti! Sarışın bayan "TÜRKİYE'DE İNGİLİZ POLİSLER GÖREV YAPSIN! YOKSA GENÇLERİMİZİ KORUYAMAYIZ" gibi sözler etti!
Bizi DE VLET gibi görmüyorlardı!
Canları yanıyordu, artık burada tokat yiyorlardı ama kibirleri gerçekle buluşmalarına engel oluyordu! ANKARA'dan gönderilen KRİPTOLU mesajlarda ise
"Merak etmeyin Türkiye'yi Türkler'e bırakmayız!" diyen çoktu!
Tabii biz bunları bilmiyorduk! Ama onlar buna çok itibar ediyordu! Bu nedenle de müstemleke muamelesi yapıyorlardı!
Bilmediğimiz daha çok şey vardı!
Mesela Sir Evelyn De Rothschild'i hiç tanımazdık!
Ne kadar serveti vardı! 1 trilyon dolar gibi komik bir PARA ile ORTADOĞU'da ne yapmak istiyordu? Türkiye ile ilgili planları neydi? Hiç bilmezdik! Konu bile olmazdı! Erdoğan'a saldıran KÖKÜ SOL olanlar bunlarla ilgilenmezdi!
Peki Jacob Rothschild'i bilir miydik?
Elbette hayır! FİNANSÖRLERİN en etkilisi ve korkuncu olan bu isimle ilgili tek çalışma yoktu! Sadece burada değil pekçok yerde! Ama bu adamlar Avrupa'da, Rusya'da, Çin'de, İsrail'de ve Amerika'da çok güçlüydü! Türkiye'yi saymıyorum bile!
Peki güçlerini anlayabileceğimiz güncel bir gelişme var mıydı?
Vardı!
ABD Başkanı Obama ve İsrail Başbakanı Netanyahu arasında uzun zamandır gerginlik vardı! Ocak'ta bu tavan yaptı! Netanyahu, genel seçimlerden 2 hafta önce ABD'ye gitmek istedi. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner (Cumhuriyetçi) de, Netanyahu'nun İran konusunda Kongre'ye hitap etmesini istedi.
Netanyahu da düşünmeden kabul etti.
Beyaz Saray bu daveti "diplomatik protokolün ihlali" olarak niteledi.
Kriz, tırmandı! Başkan Obama, Washington'a gelecek olan Netanyahu ile görüşmeyeceğini açıkladı. Ardından yardımcısı Biden da "Eğer konuşursa, salonu terk ederim" dedi. Ama BİR GÜCE İNANAN Netanyahu, birkaç gün önce, "İran, İsrail'i yok edebilir. ABD İran'ı görmezden geliyor. Buna sessiz kalamayız" açıklamasını yaptı! Ve atladığı gibi Washington'a gitti!
Dün AIPAC'ta ve Kongre'de konuştu!
Bunun karşısında Obama geri adım attı ve "İran'la herhangi bir uzlaşmaya varılabilmesi için öncelikle Tahran'ın mevcut nükleer enerji programını en az 10 yıl dondurması gerekir" dedi! Ve devam etti: Ayrıca Netanyahu'nun Kongre'de konuşması, ilişkilerimizi sekteye uğratabilir ancak kalıcı hasar vermez...
Koskoca Amerika'nın BAŞKANI, Netanyahu karşısında yenildi! Karizma gitti!
Peki bunu 6 milyonluk küçücük bir ülkenin BAŞBAKANI mı yaptı! Tabii ki hayır! Bu güç Amerika'daki PARANIN GÜCÜYDÜ! AngloSakson-Yahudi ittifakıydı!
Ancak Obama ile İsrail arasındaki kriz yeni değildi! "Kan uyuşmazlığı" ortadaydı! Obama'nın Amerika'sı Ortadoğu'da başka bir seçenek ve plan için uğraşıyordu! Ancak kendi içinde etkili olanlar buna karşın İSRAİL planları için ABD'ye kafa tutuyordu!
İsrail Maliye Bakanı Yair Lapid, SAVUNMA BAKANINA Beyaz Saray'ın randevu vermemesi üzerine "ABD ile ilişkilerde kriz yaşıyoruz" derken, bir önceki Washington Büyükelçisi Michael Oren, "İsrail'in ABD ile bağları 1975'ten bu yana en kötü krizde" ifadelerini kullandı... Marka isimlerden John McCain ise "ABD-İsrail ilişkileri hiç bu kadar kötü olmadı" deyivermişti!
Çok rahat görme imkanımız olmasa da Obama'nın Amerika'sı içerideki İNGİLİZLER'le ve onların kullandığı Yahudi gücüyle çatışıyordu!
Ortadoğu'yu İngiliz egemenliğinin korunduğu yer olmaktan çıkaracaktı! Niyetleri buydu!
Ancak içeride darbe üstüne darbe yemeye devam ediyordu! Aynı güç PUTİN'i sıkıştırıyor, Erdoğan'a da içeriden saldırının ön hazırlığını tamamlıyordu! Dediğim gibi bunlar manşetlerde değildi ve bizler göremiyorduk! Bakın son günlerde hep birlikte PKK meselesini, silah bırakılmasını konuşuyoruz!
Ama bu adamlar bunu satın aldı! Şimdilik tabii! Satın aldıkları BARIŞIN arka planını örmeye başladılar bile! Defalarca provoke edebilecekleri bir BARIŞIN gelişip sonuç vermesini istediler! Amaçları silahların bırakıldığı bölgeyi, içine Türkiye'yi de alarak yine YÖNETMEK ! Bunun için siyasi operasyonlara başladılar bile! Kendi isimleri yakında tek tek parlatılacak!
Satın alınan barış dönemi sonrasında bunlar var olmak isteyecek!
Durduramadıkları rüzgarın yönünü değiştirecekler! Ve bu planda Erdoğan yok! Hesapları bu! EN büyük yükü taşıyan ve barışı getiren Erdoğan'ı ekarte etmek isteyecekler! İçeriden ve dışarıdan... Siyasi ve para ittifakı kurulmuş durumda!
Ekonomik kriz ya da silah kullanarak barışı bitirmek için şimdiye kadar gelmeyi denemedilerse amaçları SONRASINI yönetmekti!
Biz GÜNLÜK düşünürken onlar çok geniş bakıyordu! Bunun için de içerideki adamlarını hazırlıyorlardı!
Büyük Türkiye'yi Erdoğan'a kurdurup kendileri kumanda masasına geçmek isteyeceklerdi! İçerideki sermayenin bir kısmını yöneten bu aile, MÜSLÜMAN sevmezdi!
Türkiye'yi de Müslüman bir ülke olarak görmezdi! Siyasetteki bütün İSLAMİ figürleri temizlemek, kendi İSLAMCILARINI koymak için geleceklerdi!
Zaten adamları da kapının önünde o günü bekliyordu! Yazılmayan SIRRIMIZ da buydu!
Ergün Diler
Takvim