Bir asır önce Osmanlı ülkesini istila eden devletler, azınlıkları kışkırtıp ayaklandırarak işgalin kolaylaşmasını, Osmanlı ordularının direnişinin kırılmasını hedeflediler. Ermenileri, Rumları ve diğer azınlıkları örgütleyip isyan ettirdiler, kullandılar. Osmanlı coğrafyası parçalanıp dağılınca da işgalcilerin maşa gibi kullandıkları bu azınlıkların çoğu yüzüstü kendi kaderleriyle baş başa kaldılar. İşgalciler, sonuna kadar kullandıkları bu azınlıkların arkalarında durmadılar. Ermenistan, hala dört taraftan kuşatılmış vebalı bir ülke gibi geri kalmış, bakımsız, itibarsız ve sefil bir ülke olarak sürünüyor. Ama Batılılar aradan geçen bir asra rağmen Ermenileri hala istismar ediyor, aldatıyor. İşbirlikçi diaspora Ermenileri Batı’da keyif sürerlerken Ermenistan halkı, açlık ve fakirlik içinde yaşıyor.
Bir asır önce Ermenileri kışkırtarak Osmanlı Devleti’nin yıkılışında kullananlar, son zamanlarda ise Kürtleri temsilen PKK terör örgütünü kullanıyor. PKK-YPG’ye siyasi destek, silah, mühimmat, istihbarat ve hatta savaşacak yabancı militan takviyesi yapıyorlar.
PKK-HDP-YPG yöneticilerine moral, motivasyon ve medya desteği temin ediyorlar. Bunu ABD, Avrupa’nın önde gelen devletleri, Rusya, İran ve İsrail açık açık yapıyor. Bu devletler, Kürtleri çok mu seviyorlar? Bunlar Kürdün kara kaşına kara gözüne hayran mı olmuşlar? Değilse neden destek veriyorlar? Kürtlerin bunu iyi düşünmeleri gerekir..
İkinci husus da şudur: PKK-HDP-YPG, sürdürdüğü, şiddet, terör, hendek ve çukur stratejisiyle kime hizmet ediyor olabilir? Kürtlere mi? Acaba Kürtlerin hakları için mücadele ettiğini söyleyen bu örgütlerin ve partilerin yukarıdan aşağıya yönetim kademelerinin ne kadarı Kürt, ne kadarı Müslüman? Bunları destekleyen Kürtlerin, bu sorunun cevabını ciddi biçimde araştırmaları gerekir. Özellikle Müslüman ve mütedeyyin Kürtlerin..
Bugün HDP-PKK-YPG’nin yönetim kademelerinin büyük çoğunluğu etnik ve dini olarak Kürtlere yabancı insanlardan oluşuyor.. Ciddi olarak bu konuya odaklananlar, Osmanlı’yı yıkan azınlık unsurların bugünkü uzantılarının HDP ve CHP’de yığınak yaptıklarını, bu iki partinin kontrolünün net biçimde o azınlıkların elinde olduğunu çok rahat görecektir.
İstilacı ve sömürgeci güçler küçük azınlıkları kullanır kullanır, sonra da bir paçavra gibi çöpe atarlar. Kimsenin şüphesi olmasın HDP-PKK-YPG de kullanılıp çöpe atılacak.
ABD’ye, Rusya’ya, Avrupa’ya sırtını dayayıp güvenenler, bir kere daha düşünsünler. Sümüklü mendil gibi atılacaklar. Rusya, 1979’da Babra Karmal’ı Müslüman Afganlara karşı destekledi. Onun davetiyle Afganistan’a girdi. Savaşta yenildi ve Babra Karmal’ı yüzüstü bırakıp kaçtı. Babra Karmal, mücahitler tarafından direğe asılarak imha edildi. Onu, destekleyenlerin hiçbirinin ruhu bile sızlamadı.
Rusya, Saddam Hüseyin’in de sözde arkasındaydı. ABD 2003’te Irak’ı işgal ettiğinde Rusya’nın umurunda olmadı. Saddam ABD’nin kurdurttuğu düzmece mahkemenin kararıyla idam edildi.
Rusya Muammer Kaddafi’ye de sahip çıkmamıştı. Kimsenin şüphesi olmasın. Beşşar Esad’ın da HDP-PKK-YPG’yi yönetenlerin de akıbeti onlardan farklı olmayacak. Sümüklü mendil gibi çöpe atılacaklar. Sadece Türk tarihine değil; bunlar Kürt tarihine de “Hain” olarak “işbirlikçi” olarak geçecekler. On binlerce Kürt çocuğunun katili olarak tarihteki kirli yerlerini alacaklar.
IKBY Başkanı Barzani Sky News Arapça televizyonuna çok net konuştu. "Suriye’de Kürtler, bu yüzden çok şey kaybettiler. Ne rejimle bir anlaşmaları var ne de muhaliflerle. Ne rejim Kürtlerin haklarını tanıyor ne de muhalifler. Nasıl bir yöne doğru gittiklerini bilmiyorum. Rojavalı Kürtler, bir savaş aracı olarak kullanılıyor. Savaş bittikten sonra kaderleri ne olacak bilemiyorum" dedi.
Mesut Barzani, Suriye'deki Kürtler arasında birliğin oluşması için olayların başında tüm imkanlarını seferber ettiğini hatırlatarak, "Suriye olaylarının başında kardeşleri olarak tüm Kürt taraflarıyla görüştüm. Bir kardeşleri olarak onlara üzülüyorum. Onlardan birlik olup rejime karşı mı taraf mı olduklarına karar vermelerini istedim" diye konuştu. Barzani, HDP-PKK-YPG’nin akıbetini görüyor. Uyarıyor. Ama dinleyen yok.
Suriye'den çekilme hakkında konuşan Putin "Bu en sert ve şiddetli bir sınavdı. Savaş yeteneğini geliştirmek için gerçek savaşa katılmaktan daha etkin bir yöntem henüz icat edilmiş değil. Bu anlamda kaynak ve cephaneyi savaşta harcamak eğitim alanında harcamaktan iyidir" dedi. Vladimir Putin, “Suriye'deki operasyonların Rus ordusu için iyi bir eğitim ve sınav olduğunu” söyledi. Demek ki neymiş? Rusya denemiş.. Denerken PKK-YPG terör örgütlerini de kullandı. Şimdi ise arkasına bakmadan kaçtı. Putin kaçtı. Peki, PKK-YPG nereye kaçacak? Kaçamayacak. Cezasını çekecek..
Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde, umarız herkes Çanakkale ruhunu anlar ve aklını başına devşirir.. Umarız Kürtler bu terör örgütlerinin şifrelerini çözer.. Aksi halde “Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.”
Alper TAN
18.03.2016
Putin kaçtı. Peki, PKK-YPG nereye kaçacak?
Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, Rusya, ABD ve Avrupa ülkelerinin PKK-HDP-YPG'yi satacağını söyledi, uyarılarda bulundu. İşte Tan'ın o analizi:
18 Mart 2016 Cuma 08:51
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.