Öne Çıkanlar israil pkk esad Pakradûnîler George Freidman

Putin çırpınıyor

Putin çırpınıyor! Rusya Devlet Başkanı Putin son dönemlerde tuhaflaştı. Ukrayna'ya daldı, Kırım'ı işgal etti, Suriye'ye girdi, hergün bomba yağdırıyor. Azeriler'e saldıran Ermenistan'a silah, tank ve asker yağdırıyor. Atom bombalarından, nükleer sil

Putin çırpınıyor

Putin çırpınıyor!

Rusya Devlet Başkanı Putin son dönemlerde tuhaflaştı. Ukrayna'ya daldı, Kırım'ı işgal etti, Suriye'ye girdi, hergün bomba yağdırıyor. Azeriler'e saldıran Ermenistan'a silah, tank ve asker yağdırıyor. Atom bombalarından, nükleer silahlardan bahsetmeye başladı. Putin'e neler oluyor? Üstelik daha önce uyarmamıza rağmen sınırımızı da bile bile ihlal edip, uçak düşürülmesi olayına ve krize yol açtı. Tüm bunları alt alta koyunca fotoğrafı okumak zorlaşmıyor. Çünkü geçtiğimiz haftalarda toplanan OPEC üyeleri, Rus tehdidine rağmen petrol üretimini düşürmedi. Alınan bu karar fiyatların daha da düşeceği anlamını taşıyordu. OPEC üyeleri, Rus tehdidine rağmen geri adım atmadı. Çünkü perde arkasında "Bırakın Rusları, ben ne dersem o" diyen bir Amerikan sopası vardı. Moskova çıldırmak üzere.. Onun için kriz üzerine kriz çıkarıyor. Ukrayna'dan Suriye'ye dalıyor, savaş uçaklarına bile bile Türkiye sınırını geçiyor. Ve dünyayı planlı bir şekilde germek için elinden geleni yapıyor. Çünkü krizler, tehditler, savaş riskleri, "Atom bombası ve nükleer savaş" söylemleri petrol fiyatlarını yükseltecek tek argüman. Moskova başka çözüm yolu bulamıyor. Hatta dünya basınında ilginç yorumlar yer alıyor; "Mısır'da Rus yolcu uçağını, Putin'in istihbaratı bilerek düşürdü. Petrol fiyatlarının yükselmesi için oynanan Moskova merkezli bir Rus RULETİ'ydi" deniyor. Aylar önce bu sütunlarda "Cücük kadar Suudi Arabistan, petrol üretimini artırarak fiyatları yere seriyor, koskoca Ruslara milyarlarca dolar kaybettiriyor. Buna nasıl cesaret ediyor?" diye sormuştum. Ve arkasından eklemiştim; "Rus istihbaratı bir gün Suudi Kral'ın sarayına girip zehirleyerek öldürecek güce sahip değil mi?" Nitekim ben bunu yazdıktan 24 saat sonra Suudi Kral'ın sarayında öldüğü açıklandı. Suudiler ABD sopasıyla petrol fiyatlarını düşürürken, bir yandan da Kral'ın ölümünden sonra alel acele Moskova'ya gidip 15 milyar dolarlık ticari anlaşma imzaladılar. Ancak bu rakam Rusların kaybının yanında çerez parasıydı. Önümüzdeki aylarda Rusya Suudi Arabistan'a savaş ilan ederek petrol fiyatlarını krizle yukarı çekmeye kalkarsa şaşırmam. Geçtiğimiz yıl Türkiye'nin petrole ödediği rakamlar fiyatlardaki düşüş nedeniyle 16 milyar dolar azaldı. Önümüzdeki yıl 21 milyar dolar düşmesi bekleniyor ve bu para cebimizde kalacak. Petrol şirketlerinin hisse değerleri çakılıyor, milyarlarca dolar kaybediyorlar. Rusya bütçesinde açık vermemesi için petrol fiyatının 100 dolar olması gerekiyor. Her bir dolarlık düşüş Rusya'ya 2 milyar dolara maloluyor. Rusya ekonomi Bakanlığı Kasım ayı itibariyle petrolden kayıplarının 100 milyar dolar olduğunu açıkladı. Dünya basınında Suudlar petrolü varil başına 6 dolara, eski teknolojiye sahip Rusların ise 23 dolara ürettiği yazıyor. Geçtiğimiz yıl "Petrol fiyatları 40 doların altına düşecek" diye öngeren ve tutturan Goldman Sachs "Önümüzdeki yıl 20 dolara düşecek" diye açıklama yaptı. Bu rakamlar Rusya'nın iflası hatta dağılması anlamına geliyor. Putin'in tarihin derin sayfalarına gömülmesine yol açacak gelişmelere gebe olarak gösteriliyor. ABD CIA'yı kullanıyor. CIA, petrol üreten ülkeleri sopayla hizaya getirip istediğini yaptırıyor. Böyle bir ortamda can derdine düşen ve hedefte olan tek kişi var. Onun adı Putin... Ve ölmemek için herşeyi yapacak bir DELİ PETRO olmaya hızla ilerliyor. 17 Aralık'ta dünya medyasını basın toplantısına çağırdı, 1800 gazeteci sıraya girdi. Moskova'nın basın toplantısı için seçtiği tarih de manidar. Krizlerden medet uman Putin son çırpınışlarını yapıyor! ABD, dünya sahnesinde yeniden küresel güç olma peşindeki Rusları tasfiye ediyor. Dün Obama'nın dış politikadaki beyni Harvardlı Profesör Stephan Walt'ın "ABD'nin yeni dönemde tüm dünyayı yönetecek gücü yok. Ortadoğu'yu yeni küresel güç Türkler yönetecek" şeklindeki açıklamasını yazmıştım. Hadi gelin bir başka Harvardlı Profesör Mearsheimer'e gidelim... Bakın ne diyor; "Türkiye ve ABD bölgede benzer çıkarlara sahip olduğu için bu ikili ilişkiler yakın ve stratejik ilişkilerdir. ABD'nin Ortadoğu'da bulabileceği tüm yardımlara ihtiyaç vardır ve bunun da anlamı, TÜRKİYE"ye mümkün olduğu kadar BAĞIMLI kalacak olmasıdır." Bekir HAZAR/Takvim/2015/12/16

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.