Puta tapanlar, bize din dersi vermesin!

 Milli mevzularda Erdoğan’ı destekleyince birileri hemen “tarafsız olun, hakikati söyleyin” diyor. Hakikati söylemek illa Erdoğan’ı eleştirmek midir? Erdoğan bizim hakikat bildiklerimizden yanaysa niçin onu desteklemeyelim? Yasak mı, günah mı, haram mı, antidemokratik mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan “kimyager” olmalıymış; zira milletten aldığı destekle bazılarının kimyasını fena halde bozuyor. Cumhuriyet Gazetesi’nin deprem olunca imana gelmeye çalışan(!) ateistler gibi “Zalimler için yaşasın cehennem” yazması sadece bir örnek!

Erdoğan “hakkı tutup kaldırmaya” devam ettikçe onun yanında olmak topluma borçtur. Şayet bir haksızlığa sebebiyet verirse onu önce duamızla, sonra dilimizle düzeltmeye çalışırız. “Haksızlık yapan kızım Fatıma olsa cezasını verirdim” diyen peygamberimiz (sav) ne yaptıysa biz de onu yaparız!

Dillerini uzatarak zalimlerin bek’inde biat etme nöbetleri bekleyenler, bizlere ahlak dersi vermeye kalkmasın! Kendi elleriyle yaptıkları putlara tapanlar, bize din dersi vermeye kalkmasın!

Şalcı Bacı’ları, İskilipli Atıf Hocaları, Başbakan Menderes ve yol arkadaşlarını idam eden zihniyetin takipçileri bize özgürlük/demokrasi dersi vermeye kalkmasın! Dersim’deki keçileri bile bombalatan zihniyetin evlatları, bize insanlık dersi vermeye kalkmasın! Zorla ve tehditle ailelerinden koparıp dağa kaçırdıkları bu ülkenin kızlarını, delikanlılarını bir paçavra gibi kullanıp zayi eden kahpeler, bize namus dersi vermeye kalkmasın! Botanikte zirve yapmış uluyan caniler, izansız beyinleriyle bize hümanizm masalları anlatmasın!

Buyurun hükümetten hep beraber talep edelim! Yasin Börü Davası hakkaniyetle sonuçlanmalıdır. Madımak Davası baştan görülmelidir. Muhsin Yazıcıoğlu’nun faillerinin üzerine gidilmeli, olay meçhul dosyası olarak rafa kalkmamalıdır. Eğitim öğretimde bir türlü yerine oturmayan sisteme karşı geniş çaplı projeler oluşturulmalıdır… ve daha nice talepler!

“Erdoğan’ı eleştirin” diyenler yukarıdaki hangi talebi dile getiriyor? Yazdığımız bazı hususları hükümetten talep etmek başka bir şey; bunlara sırtını yaslayarak Erdoğan’ı vurmaya çalışmak başka bir şey! Biz talep eden olacağız! Varsa sizin de eklemek istediğiniz talepler, buyurun meydanlara beraber çıkalım. Ancak siz o meydanlarda molotof atar, otobüs yakar, ananızın kızlıktan kalma eteğini giyip polise taş atarsanız kusura bakmayacaksınız. Haklı bir dava, haksız yollarla savunulamaz!

Efendim siz hükümetçi ve devletçi oldunuz, tarafgir oldunuz….! Hadi yaa! Bunu diyenler, darbecileri destekleyen birer caretta caretta yavrusu azgın azınlıktı! Biz, sazanların ve azanların yolundan gitmeyiz!

Bizim için eleştirilemeyecek tek kavram Kur’an-ı Kerim ve peygamber(sav)’imizdir! Bunun dışındaki tüm kavramlar, kişiler, kurumlar eleştirilebilir! Hükümet de, Erdoğan da eleştirilir; ancak eleştiri adı altında hakaret edilemez, kelle istenemez, cebren bedel ödetilemez! Biz, sizlerin “Batıl yolunuzun” değnekçisi değiliz! Siz istediniz diye kimseyi de haksız yere eleştirecek değiliz!

Bizler, “hakk” yolunda gittiklerine inandığımız için onları destekliyoruz. Milli Güvenlik Dersleri kaldırıldı, itiraz mı edelim? 28 Şubat mağdurlarının çoğu özlük haklarına kavuştu, yapma mı diyelim? Ülkeye yapılan yatırımları engellemek için elinizden geleni yapacaksınız, bizlerden de kuyruğunuza takılmamızı isteyeceksiniz öyle mi? Başka arzunuz, yanına çikolata da verem mi gardaş???

Erdoğan kimyager olmalı demiştik yazının başında! Erdoğan “Çapulcu” der demez birileri hemen fırlayıp “Hepimiz çapulcuyuz” diyerek birden kimlik değiştiriyor! “En az 3 çocuk” der demez birileri “Hamile kalırım doğurmam” diye sokağa fırlıyor. Gezi parkı olaylarında “Gezine gezine doğuracağız” diyenleri hatırladınız mı? Ah be dostlar, bizim köy aklıma geliyor, orada da camızlar gezine gezine ve böğüre böğüre doğuruyorlardı! Erdoğan “Ahlaklı çocuklar” olun dese eminim yine birileri eline pankartlar alıp “Anamız belli, babamız yüz elli” diye meydana döküleceklerdir! Yoksa çoktan döküldüler mi?

“Benim ömründen al, hizmetlerini tamamlaması için Erdoğan’a ver” diyen insanlar da mı yandaş medyacılık yapıyor? Peki, niçin birisi de Kılıçdaroğlu ve Demirtaş için “Ömrümü al, onlara ver” demiyor. Diyemezler!

Piyonlar çoktur, değeri yoktur; lakin şah bir tanedir!

Son bir not: Erdoğan 2002 ruhuna dönsün diyenlerin hepsi değil ama birçoğu art niyetli! Demek istiyorlar ki tahtından indirilen tiranlar yeniden sahneye çıksın, paralel tekrar ülkenin altını oysun, milli konularda “otoriteden” izin alınsın! Ruhunu otorite zannettikleri zalimlere kiralayanlar yepyeni sözleşmelerin peşine düşse de sokaktaki vatandaş “sandıkta” hükümsüzdür mührünü basmasını çok iyi öğrendi!

Hacı Yakışıklı.Yeni Akit.12 Mart-2016




Dersim'de Atatürk'ün emri yoktur diyenlere de rastladım ama Sabiha Gökçen emri bizzat Atatürk'ten aldığını açıklıyor. İşte Atatürk'ün imzasıyla Dersim harekatı,