Avrupa aşkı
TÜRKİYE, Osmanlı'nın yıkılışından bu yana kontrol edilen bir ülkeydi. "Rakip olma tehlikesi" bulunduğu için kendi haline bırakılmadı. Biz İngiltere'ye düştük. Fransızlar işin içine girse de hakim olan Londra'ydı. Kurumların yapılanması, sermaye dağılımı, devletin hassasiyeti, TEHLİKELİ insan tarifi, dış politika, ekonomik kısırlık, Anadolu'nun dışarı atılması, Ortadoğu ile bağımızın kesilmesi, Kürtler'e tepeden bakma, sivillere güvenmeme ve asık yüzlü DEVLET anlayışı hep bunların eseriydi...
Bir de tarih, din ve dil'de uğradığımız operasyonlar vardı! Mecburduk! Yenilmiştik... Bunu bilen devlet adamları çıkmadı değil! Hepsi tasfiye edildi. Menderes gibi, Özal gibi... Güçlü oldukları zaman gelirler, ipi keserlerdi! Güçleri olmadığı zaman ise "DEMOKRASİ KALMADI" yaygarası ile saldırırlar, içeride makas değişikliği meydana getirmek isterlerdi! AVRUPA tam olarak sınırlarımızın içendeydi.
Dün de bugün de...
PKK daha beşikteyken içine sızdılar. Yönünü değiştirdiler! AYRILIKÇI harekete dönüştürmek için ellerinden geleni yaptılar. Devlette uzun süre bu oyuna geldi. Avrupa, Türkiye'yi Avrupa Birliği içine KÜRTLER olmadan almak istiyordu.
Bulgaristan'a dayanan Avrupa sınırı o zaman Ankara'da olacaktı. Kürtler komşumuz olacaktı. Avrupa, Türkiye üzerinden dost olduğu İran ve Irak'tan sonra Ortadoğu'yu tamamen ele geçirecekti. Operasyon buydu!
İngilizler Hindistan'dan yavaş yavaş çekilmeye başladıkları zamandan beri İran'ı kontrol ediyorlardı. Osmanlı'nın petrol nedeniyle paylaşılmasına karar veren AKIL İran'ı BARON JULIUS DE REUTER ile kontrol altına almıştı. Petroller bundaydı.
Bu şahıs da Rothschildler'in has adamıydı. Aynı operasyon daha sonra Osmanlı'ya geldi ve yıkıldı.
Üç kıtadan çekildik! Kaybettik! Ve değişmek zorunda kaldık. Herkes toprak verdiğimizi zannederken aslında verdiğimiz TARİHİMİZDİ! Kimse böyle bir BEDEL ödememişti!
Büyük yenilgiydi bizimkisi!
Kaybettiğimiz tarihimizi hiç canlı tutamadık! Avrupa için "TEHLİKE olur" diye unuttuk! Unutturulduk. Listeye bakın! İyi bakın! Bulgaristan, Makedonya, Sırbistan, Yunanistan, Karadağ, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Kosova, Romanya, Moldova, Polonya, Ukrayna, Estonya, Slovakya, Macaristan, Arnavutluk BALKANLAR'da...
Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya (bir bölümü) KAFKASLAR'da...
Irak, Suriye, Ürdün, İsrail, Lübnan, Filistin, Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Yemen, Umman ORTADOĞU'da...
Mısır, Libya, Fas, Cezayir, Tunus, Sudan, Eritre, Cubuti, Somali, Etyopya, Nijer, Çad, Kenya ve Uganda AFRİKA'da...
Etki alanımızda olanları saymaya yerimiz yetmezdi! Bir de HARAÇ aldıklarımız vardı!
Mesela AVUSTURYA bunların başında gelirdi. VENEDİK de öyle...
Rusya da liste de vardı! Bu kadar mı? Değil elbette! Fransa da hiç aksatmadan HARAÇ verirdi! 5 Eylül 1795 Anlaşması'na göre AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ de HARAÇ vermek zorundaydı... DONANMANIN gittiği ve avucunun içine aldığı yerleri ise gerçekten sayamayız! Çok...
Hem de çok...
Bir de HİLAFET'ten dolayı bağlı olanlar vardı! Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka, Maldivler, Malezya, Endonezya, Tanzanya, Mozambik ve Güney Afrika gibi...
Buralardaki MÜSLÜMANLAR, Topkapı Sarayı'na, Dolmabahçe Sarayı'na bakardı! Birileri bu nedenle SARAY'dan çok korkardı!
Bizi yıkanlar dün haraç veriyordu.
Ortadoğu'da varlığını sürdürmek zorunda kalanlar da... Demek ki ORTADOĞU dünyanın merkeziydi. Bu nedenle kavga buradaydı. Petrolün yerine yenisi konuluncaya kadar en büyük silah olmaya devam edecekti. Gaz da öyle... Türkiye'nin başına dert olan DARBELER, CUNTALAR, SAĞ-SOL, ALEVİ-SÜNNİ, TÜRK-KÜRT ÇATIŞMALARININ arkasında bizi içeri hapsetmek yatıyordu. Bölgeyle ilgili HAYAL KURMAMIZ istenmiyordu. Bölgeyle bütünleşmenin önüne geçmek için bazen ALEVİLER, bazen KÜRTLER bazen de TÜRKLER kullanılıyordu!
Oyunun farkında olmadığımız için bilmeden içinde buluyorduk kendimizi... LAİKLİK Müslümanlar'dan kopuş için, Türkçülük, Kürtlerle çatışmak için, Kürtçülük ise içeride enerji kaybına yol açmak için kullanılıyordu! Koca koca siyasi partiler de bu tuzaklara düşüyordu. AYDINLARIMIZ ise hiçbir şeyi aydınlatmıyordu! BATI'dan alıp getirileni, YENİLİK sayıyorduk. MODELİMİZ yoktu! "Nasıl büyürüz?", "Nasıl büyük güç oluruz?", "Nereye kadar gideriz?" soruları sorulmuyor, aksine ayrılığı körükleyen adımlar atılıyordu!
Yukarıdaki ülkelere bir daha bakın! NERELERE GİTMİŞİZ!
LAİKÇİLİKLE 60 yıldır Avrupa'nın kapısındayız. Avrupa'yı şimdi yardıma çağıranlar 60 yıldır susuyordu! Kendi ülkelerini şikayet etmekten geri durmayanlar, şimdi elin oğlundan yardım bekliyordu! Çünkü YABANCI oldukları için içeride çözüm olabileceğini düşünmüyorlardı! DEMOKRASİ tehlikedeymiş!
Libya'da, Mısır'da, Irak'ta, İran da DEMOKRASİ olduğu için mi gitti sizin AVRUPALILAR! Bizim SERMAYE, seçilerek ZENGİN edildiği ve devlet eliyle büyütüldüğü için bizi kapısında bekleten AVRUPA'ya aşıktı. Çünkü onları büyüten AVRUPA'nın içerideki DEVLETİYDİ! İhanet edemezlerdi.
Bu nedenle de ANADOLU'ya, Erdoğan'a hiç sevgi duymazlardı...
Yıkmak ve kenara atmak için fırsat beklerlerdi! Denediler yapamadılar!
Hendeklerin kazılması, okulların bombalanması, hastanelerin yıkılması, yolların mayınlanması hep AVRUPA işi! GİDİŞATI DURDURMAK İÇİN! Karşımıza çıkamayacakları için KÜRT gençlerini kullanarak geliyorlardı! Bölgeyi bizden alıp, üzerimize basarak bizi sokmak istemedikleri bölgeye inmek için! PETROLÜ kimseye kaptırmamak için!
Bakın PKK'nın örgütlenmesine! ALMANYA, İNGİLTERE, FRANSA, İSVİÇRE, HOLLANDA, AVUSTURYA, BELÇİKA, DANİMARKA, İTALYA, YUNANİSTAN ve İSVEÇ'i görürsünüz! Para buradan gelir! Tabii silah da... Hem "TERÖR örgütü" diyeceksin hem besleyeceksin! ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ! Bunların zenginlik içinde yaşaması için bizim YOKSUL ve içeride sorunlarla boğuşan bir ülke olmamız şart! Erdoğan "Siz bizi 60 yıldır almadınız! Biz de çok önceleri terk ettiğimiz coğrafyaya gidiyoruz!
Hem de unutturmaya çalıştığınız değerlerimizle..." dediği için hedefti! BİR DEV'in uyanmasını istemezlerdi! Korkuları buydu! UYANDIK KAÇACAK YER ARIYORLAR... Osmanlı'dan kopanların listesini yazdım ya yukarıda... Tarih şimdi bizi tekrar oralara çağırıyor!
Bu büyük davete "HAYIR!" diyecek halimiz yok!
NOT: Kemal Kılıçdaroğlu Bey'in DİKTATÖR çıkışı tesadüf değil. Yakında ismini vermek istemediğim ünlü isimler de buna katılacaktı. Yeni DALGA için! Birisi yurtdışından işareti verdi bile... İZLEYİN!
Ergün Diler/Takvim..21 Ocak 2016
Osmanlı yıkıldıktan sonra ,İngilizlerin kontrolündeydik
07 Şubat 2016 Pazar 15:20
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Vehbi yahşi 9 yıl önce
1923 de ne yıkılan bir devlet var nede kurulan bir devlet var. Sadece rejimi değişen bir devlet var. 1923 de meşrutiyet den cumhuriyet e geçtik, hanedan yönetimden uzaklaştığı için devletin adı bu sefer milletin adı ile anılmaya başladı ve Türkiye oldu. Dolayısıyla Osmanlı Türkiye den ayrı bir devlet değil Türkiye nin İmparatorluk yıllardır.
Çok doğru tespitlerde bulunuyorsun hocam.inşAllah hepsi zamanla geri dönecek.coğrafi,maddi,manevi,kültürel ve iİslamiyet güzelliğimuz ssüsleyecek bütün dünyayı.