Öne Çıkanlar Bill Clinton babacan şarkıcı atatürk büstleri izmir buca

Katiller manşetlerde

İki ay önceydi... İngiliz basınında ilginç haberler yer alıyordu. Bunlardan biri de MI6 istihbarat teşkilatının üst düzey yöneticileri ile yapılan bir röportajdı. O istihbaratçı "Türkiye'de büyük saldırılar olacak" diyordu adeta. IŞİD'in Türkiye içinde hü

Katiller manşetlerde
İki ay önceydi... İngiliz basınında ilginç haberler yer alıyordu. Bunlardan biri de MI6 istihbarat teşkilatının üst düzey yöneticileri ile yapılan bir röportajdı. O istihbaratçı "Türkiye'de büyük saldırılar olacak" diyordu adeta. IŞİD'in Türkiye içinde hücre evler kurduğunu ve yakında harekete geçeceklerini söylüyordu. Financial Times da kısa bir süre önce IŞİD'in Türkiye içinde etkinliğini artıracağını yazıyordu. "Örgüt gizli operasyonlarını Türkiye'yi de içine alacak şekilde genişletiyor" diye yazıyordu. "Halifeliğin gücünü artırmak için IŞİD gözünü Suriye ve Irak'ın ötesine dikti" diyordu. Gazeteye konuşan istihbaratçılar da "IŞİD yeni topraklar kazanmak, komşu ülkeleri istikrarsızlaştırmak ve TERÖR İHRAÇ ETME kararı aldı" diyordu. Ve örgütün artık dış saldırı PLANLAMA BİRİMİ olduğunu söylüyordu. Bu iddiayı ortaya atanlardan biri de İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI6'nın eski başkan yardımcısı Nıgel Inkster'di. Ve o günlerde İngiliz gazetelerinde şu başlıklar atılıyordu; "Türkiye'de hedef ülkeyi İSTİKRARSIZLAŞTIRMAK" Haberlerin alt başlıkları ise şöyleydi; "IŞİD özellikle sınırda kontrolü kaybettikten sonra gizli operasyonlarını Türkiye'ye de taşıdı. Türkiye ile bağlantıların muhafaza edilmesi, cihatçılar için hayati önemde." "Son dönemde yakın çevrede, Türkiye'de Suruç'ta ya da Suudi Arabistan'da Temmuz ayında El Kadeh'de düzenlenen bombalı saldırılar artık bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik daha planlı bir stratejinin parçası olarak görülüyor. Ve IŞİD bu çabalarını mümkün olduğunca yoğunlaştırıyor." Alt başlıkları okuduğunuzda satır aralarında ilginç detaylara ulaşıyordunuz. Adamlar IŞİD'e terörist demiyordu. Özellikle "CİHATÇILAR" diye yazıyorlardı. Ve Türkiye ile birlikte komşu ülkelerin ve Suudi Arabistan'ın hedefte olduğu belirtiliyordu. Türkiye'ye saldırı olduğu gün, Ankara ile bozulan ilişkileri tekrar en üst seviyeye taşıyan Suudi Arabistan'dan da "Kral suikaste uğradı, zehirlendi, hastaneye kaldırıldı" haberleri geliyordu. Ankara'da vatandaşlarımızı katleden bomba patladığı gün, petrollerini Türkiye üzerinden sevkeden ve bizimle hayati anlaşmalar yapan Kuzey Irak'ta da iktidar partisine saldırılar yapılıyor, parti binaları PKK desteğinde ateşe veriliyordu. Kandil "Ateşi şehirlere yayacağız" diye günler öncesinden açıklama yapıyordu. Washington merkezli düşünce kuruluşu WWC'nin direktörü ve CIA ajanı Henri Barkey de bir İngiliz gazetesinin açtığı özel köşede Eylül 2015'te şöyle yazıyordu; "Ya seçimlerden aynı sonuç çıkacak ya da HDP meclise giremeyecek ve şehirler havaya uçacak" Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı ile tanınan Barkey, dağlarda alınan kararları Washington'dan nasıl öğreniyordu? Aynı şekilde İngiliz istihbaratından gazetelere kadar kim varsa Türkiye'deki hücre evlere kadar haberdardılar ve onlar da nereden biliyordu? Yukarıda yazdıklarımı alt alta koyun ve Ankara'da yaşanan kalleş saldırıya öyle bakın. Terör örgütleri, istihbarat örgütlerinin çıkarları için kurulur, yönetilir, sahaya sürülüp kullanılır. Adamlar gazetelerinden "Türkiye'ye Terör ihraç edilecek" diye aylar öncesinden yazıyor. Şehirlerin havaya uçurulacağını ilan ediyor. Bombalı saldırıyı, o örgüt, yok bu terör şebekesi yaptı diye tartışmanın anlamı yok. Bugün o yapar, yarın diğeri... Veya birgün bakarsınız birbirine düşman gibi görünen iki örgüt ortak eylem yapar. Önemli olan yapana değil yaptırana bakmaktır. Ülkemizde koalisyonlar isteyen kimdi? Aylarca "Koalisyon kurulsun" diye yazanlar Avrupa'nın başkentlerinden konuşmuyor muydu? O başkentlerde teröristlerin ofisleri yok muydu, liderleri tatil yapmıyor muydu, binlerce terörist elini kolunu sallayarak dolaşmıyor muydu? Birileri seçimleri engellemek isçin düğmeye bastı bu topraklarda. "Erdoğan'ı başkan yaptırmayacağız" diye HDP'nin eline slogan veren ÜST AKIL, Ankara'da bomba patladığı gün K.Irak'ta da hortladı. Türkiye ile enerji konusunda kol kola giren Barzani için "Onu başkan yaptırmayacağız" sloganı ile PKK eşliğinde ülkeyi yangın yerine çevirdi. Türkiye'ye yanaşan Suudi kral da aynı günde zehirle halledildi. Çıkarları olanlar teröristleri kullanıyorlardı. Ve gazetelerinde manşet atıyorlardı; "Hedef Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak" diye... Terörü üzerimize sürenler karanlıkta saklanmıyor. Manşetlerde yaşıyor! Bekir Hazar/Takvim /2015/10/13

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.