Öne Çıkanlar osmanlı zürih yılbaşı beşika engin ardıç

Kandilde aslında İngilizleri vurduk.

Bugün sizi PARA yolculuğuna çıkaracağım... Ayak bastığımız yerlerdeki izler bizi, bugün yaşanan tüm kaosların, terörün ve savaşın karargahına götürecek. Avrupa'da 200 yıldır "KİRLİ ASALET" adı verilen bir yapı hüküm sürüyor. İngiltere, Hollanda ve Dani

Kandilde aslında İngilizleri vurduk.
Bugün sizi PARA yolculuğuna çıkaracağım... Ayak bastığımız yerlerdeki izler bizi, bugün yaşanan tüm kaosların, terörün ve savaşın karargahına götürecek. Avrupa'da 200 yıldır "KİRLİ ASALET" adı verilen bir yapı hüküm sürüyor. İngiltere, Hollanda ve Danimarka Kraliçeleri bu asaletin en tepesinde oturuyor. Dokunulmazlıkları bulunan Kraliçelerin gücüne iki asır önce sığınan aristokrat aileler, bugün birer imparator haline geldiler. Saraylarda kurulan tezgahlarda askeri orduların yanısıra sömürgeciliğin en önemli unsuru olarak bir de Kraliçelere bağlı İŞADAMLARI ORDUSU oluşturuldu. Bu gizli ordunun adına 300'ler komitesi dediler. Teşkilat yapısı İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'ne dayanıyor, Venedik ve Cenova'daki KARA ASİLLER'e kadar uzanıyordu. Küresel sermayenin olduğu her yere dalan bu işadamları ordusu, 1812'deki savaştan sonra ABD'yi de kontrol etmeye başladı. Beyazsaray'a başkan seçiyorlar, sahip oldukları British Petrol'ün sermayesi ile şirketlere şirket katıyorlardı. Petrolün yanısıra, altın, elmas, titanyum, demir, bakır, tungstem ve uranyum dahil tam 52 metal ve mineralin kontrolü 300'ler komitesinin eline geçiyordu. Satın aldıkları ülkeleri Kraliçe'ye bağlıyorlar, bayrağını çiziyorlar, parasını basıyorlardı. Bazı ülkeleri atadıkları valilerle yönetiyorlar, bazılarını da perde arkasından zengin ailelerle kontrol ediyorlardı. Türkiye onüç yıl öncesine kadar KONTROL EDİLEN ülke sınıfındaydı. Kanada'yı ise bugün hepimiz DEVLET diye biliyorduk. Okullarda bize öyle anlatıyorlardı. Halbuki parasının üzerine fotoğrafı bulunan İngiliz Kraliçe, Vali atayarak yönetiyordu burayı. Amerika'nın hemen üzerindeki bu ülkeyi 300'ler komitesi üyesi Bronfman ve Hofjuden AİLEleri ile de denetliyordu. Bronfman ailesi tüm Güneydoğu Asya UYUŞTURUCU ticaretini yöneten ve dünyaya yayan bir HOLDİNG'in patronuydu. 1913'te yapılan gizli anlaşmayla uyuşturucu, kara para aklama suç ve rüşvet işleri Kanada'ya verilmişti. Okyanus'taki 20 bin nüfuslu adalarda yer alan 800 bin kara para aklama şirketinin içinde Kanadalılar az değildi. Uzakdoğu ülkelerinden gelen uyuşturucu İran'dan geçip, Türkiye üzerinden Avrupa ve Amerika'ya kadar taşınıyordu. İşte bu noktada onlara bir taşıyıcı lazımdı. O taşıyıcıyı 30 yıl önce buldular. Yeşerttiler, büyüttüler, adını PKK koydular. Kuzey Irak'ta Zergele köyünde uyuşturucu depoları ve PARA kasaları kurdular. Türkiye o köyü savaş uçakları ile vurup uyuşturucuyu ve 500 milyon dolar üzerindeki parayı yakıp kül edince, korumakla görevli 10 PKK'lı derhal kurşuna dizildi. Uyuşturucu baronları affetmezdi ve affetmediler de. Çok ilginçtir Zergele köyüne ordumuzun yaptığı sortilere ilk tepki Avrupa'dan geldi. Hemen birileri "Türkiye sivilleri vuruyor" diye ortalığı ayağa kaldırdı. Ortada bir uyuşturucu deposu Zergele ve bir de onu sahiplenen Batılı Hergele vardı. HDP başkanları da hemen koroya katılıp, düet yaptılar Yahudi Baronların medyasına ve 300'ler Komitesi'nin üyelerine. "Siviller ölüyor" diye yaygaraya başladılar ama tek kare belge koyamadılar ortaya. Türkiye PARA'nın kalbini vurmuştu, yankısı taa Kanada'larda dağlara çarpıp geri döndü. Eskiden baronların uyuşturucu parasına dokunamayan bir ülke vardı. Çünkü vali atanmayan ama Boğazdaki aileler tarafından kontol edilen bir müstemlekeydik. Şimdi ilk kez PARALARINI kendi ürettiğimiz yerli füzelerle ve yüzde yüz isabetle paralıyoruz. Artık bizi kontrol edemiyorlar. Onun için "Erdoğan düşmanlığı"nı dış basında ve içerdeki yavrularında zirveye çıkarıp tavan yaptırıyorlar. YOLGEÇEN HANI Türkiye'den YOL KESEN Türkiye'ye dönen bir ülke ve onun lideri var artık. Çıldırıyorlar, deliriyorlar, paraları ile birlikte yanıp kavruluyorlar. Onun için seçim öncesi ağızbirliği etmişçesine dış basında HDP'ye oy istediler. Onun için eşbaşkanını içerideki yavru medyaları ile CİCİ ÇOCUK ilan ettiler. Şimdi terör ve onu destekleyen Cici çocukların bu ülkede maskesi düştüğü için başka yollar deniyorlar. Nitekim adamı almışlar Alman medyasına taşımışlar. "Obama seni aradı" mı diye soruyorlar, "Aradı diyor" bizimkisi. Sonra "Yok yok aramadı" diye düzeltiyor. "Obama'ya benzetildiğim için mi soruyorsunuz" diyor Demirtaş. Çocuklarından giriyorlar, güler yüzlü imajından çıkıyorlar. CİCİ ÇOCUK gösterme operasyonunda şimdi de Avrupa Kamuoyuna açılıyorlar. Sevsinler sizi Cicişler! Bekir Hazar/takvim

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.