Birinci Dünya Savaşı’yla Osmanlı Devleti yıkılınca, galip devletlerin eliyle bir dünya düzeni kuruldu. İkinci Dünya Savaşı ile revize edilen bu düzen, arada bir yapılan kısmi değişikliklerle bugüne kadar devam etti. İslam topluluklarına rehberlik eden Osmanlı’nın dağılması, hilafetin ilgasıyla başsız kalan, ortak bir siyasi irade ve tavır gösteremeyen Müslümanlar, geride kalan asırda uzun bir fetret yaşadılar. İşgalci galip güçler ise sömürgeyle, kandan, irinden seylaplar halinde birikmiş kirli sermayeyle, dünyevi zenginliklere sahip oldular ve teknolojik üstünlük elde ettiler. İnsanları bedenen rahat ettiren ama kalben mutlu edemeyen bir refaha kavuştular. BM, NATO, İMF, Dünya Bankası gibi kurumlar ve bazı uluslararası mahkemeler, küresel sistemin yani o sömürge düzeninin tahkimi ve idamesi için planlandı ve çalıştı. Kurulan bu küresel düzene itiraz edecek, isyan edecek halkların ve devletlerin çıkmaması, gelişmemesi için özellikle İslam ülkeleriyle, Afrika halklarıyla sürekli oynadılar. Ya iç karışıklıklarla bu ülkelerin istikrarını önlediler ya da komşu ülkeleri birbirleriyle çatıştıracak oyunlar kurguladılar. Bunda uzun süre muvaffak da oldular. Ama artık oyun bitti. Modası geçmiş bu oyunlar, senaryolar bazı yerlerde hala sonuç veriyor olsa da genel manada etkili olamıyor. Bir asırdan beri fetret dönemi yaşayan Müslümanlar, uyandılar artık. Bundan sonra esas küresel oyun senaryolarını Müslümanlar yazacaklar ve yazmaya başladılar. Batı'nın kan ve gözyaşı üzerine kurulu saltanatının sonu geliyor. Haçlı-Siyonist ittifakı, bundan sonra kanlı, kirli ve kinli geçmişiyle hesaplaşacak. En az bir asırdan beri yaptıklarının faturasını bir bir ödemek zorunda kalacaklar. Görünen o ki bu yüzleşme, Batı açısından hiç de kolay olmayacak. Gözümüzde büyüttüğümüz, “koca koca devletler” zannettiğimiz kağıttan kaplanların içine düştükleri acziyetleri ibretle izleyeceğiz. Bütün bunlar olurken elbette Müslümanlar için de her şey muhtemelen güllük gülistanlık olmayacak.. Makus talihi değiştirirken yer yer bizler de acılar çekeceğiz. Bizler de özgürlüğün, bağımsızlığın bedellerini yeniden ödeyeceğiz. Bütün bunlara da hazırlıklı olmalıyız. Fakat kalben inanıyoruz ki kadim medeniyetimiz için yeni ve parlak bir dönem başlayacak. Zayıflamakta olan Batı medeniyeti çökecek ve küresel düzenin kodları yeniden yazılacak. Şimdi bunun, yani “BİTİŞ”in ve “DİRİLİŞ”in eşiğindeyiz. “Gözü olana artık gün ışımıştır.” Karanlığın sonu aydınlığın başındayız. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bazı sözleşmelerinden hareketle 34 İslam ülkesi çok önemli bir koalisyon oluşturdu. Yapılan bir ortak açıklama ile bu durum tüm dünyaya ilan edildi. Koalisyonda yer alan ülkeler şunlar: Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Türkiye, Çad, Togo, Tunus, Cibuti, Senegal, Sudan, Sierra Leone, Somali, Gabon, Gine, Filistin, Komorlar Federal İslam Cumhuriyeti, Katar, Fildişi Sahili, Kuveyt, Lübnan, Libya, Maldivler Cumhuriyeti, Mali, Malezya, Mısır, Fas, Moritanya, Nijer, Nijerya ve Yemen. Ayrıca, Endonezya'nın da aralarında bulunduğu 10 ülke daha bu koalisyona dahil olacak. İttifakın tarafı olan ülke sayısı 40’ın üzerine çıkacak. İttifaka katılan ülkeler, yaptıkları ortak açıklamada koalisyonun, şekli, mezhebi ve ismi ne olursa olsun yeryüzünde fitne ve fesat çıkaran, insanları korkutan ve öldüren silahlı terör örgütlerine karşı mücadele edeceklerini duyurdular. Ortak açıklamada, terörle mücadelede gerekli program ve mekanizmaların geliştirilmesi, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazası için terörle mücadele konusunda ilgili ülkelerle koordinasyon için uygun düzenlemelerin yapılması konusuna vurgu yapıldı. Bu açıklama; ortak ordu kurulduğu anlamına geliyor. Kurulan bu ordu, 'İslam Ülkeleri Ortak Ordusu'dur. Buna 'İslam Ülkeleri Ortak İstihbarat Kurumu' da dahildir. Bu koalisyon, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi sadece istişari yönüyle tanınan ama icraat ve aksiyon kabiliyeti olmayan pasif bir yapıya benzemiyor. Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra Müslüman ülkeler arasında bu özellikte bir ittifak ilk kez kuruluyor ve bu, kritik bir zamanda açıklandı. Bu koalisyon çok önemli bir umuttur. 1.7 milyar Müslümanın beklentilerine çare olabilecek bir adımdır. Koalisyonun atacağı adımları önümüzdeki süreçte daha iyi göreceğiz. Hayırlı ve uğurlu olsun. Alper TAN.Kanal A Haber .16 Aralık 2015
İslam ülkeleri, 'Ortak Ordu' ve 'Ortak İstihbarat' kurdu
Birinci Dünya Savaşı’yla Osmanlı Devleti yıkılınca, galip devletlerin eliyle bir dünya düzeni kuruldu. İkinci Dünya Savaşı ile revize edilen bu düzen, arada bir yapılan kısmi değişikliklerle bugüne kadar devam etti. İslam topluluklarına rehberlik eden
17 Aralık 2015 Perşembe 05:58
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.