Öne Çıkanlar suriye lozan rusya ingilizler amerika

İhanet listeleri ve yapılması gerekenler.

İhanet  listeleri ve yapılması gerekenler.
Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, ihanet bildirisiyle gündeme gelen akademisyenleri ve bu akademisyenlere ne yapılması gerektiğini konu alan bir analiz kaleme aldı. İşte Tan'ın o analizi:
 

20 Temmuz 2015 Suruç saldırısı ve devamında askere ve polise karşı yapılan PKK terörü akabinde başlayan güvenlik operasyonları aralıksız olarak devam ediyor. Dağda terör yapacaklarına şehirde siyaset yapmaları için başlatılan tüm süreçleri terör örgütü ve onun siyasi uzantıları, kendi elleriyle bitirdiler ve heba ettiler.

Bu azılı teröristlerin maksatlarının Kürt halkının huzuru ve mutluluğu olmadığı, PKK-HDP’nin amacının Kürt meselesini çözmek değil, çözümsüzlük üzerinden yürüttükleri kirli ve kanlı siyasetle efendilerine maşalık etmek olduğu tüm çıplaklığı ile görüldü.

Dağdakilerin inip siyaset yapmaları yerine siyaset yaptığı zannedilenler de dağa yanaştılar. Siyasetten uzaklaşıp silaha sarıldılar. HDP’nin başı Yüksekdağ’ın danışmanı üzerinden, Çınar’da bebeklerin, çocukların, sivillerin ve polisin ölümünü “Bahar erken geldi” diyerek karşılayacak kadar alçaldılar. Kürt halkına hendek kazanları, şehirleri, okulları camileri, evleri yakıp yıkanları açıkça övüyor, teşvik ediyorlar.

HDP’nin başındakiler bir Washington’a bir Brüksel’e bir Moskova’ya giderek maşalığını yaptıkları merkezlerden akıl alıp destek istiyorlar. HDP’liler ve PKK’lılar, “öz yönetim” istediklerini dile getiriyorlar. Bunlar gücü ve yetkiyi ele geçirdiklerinde Kürtleri nasıl yöneteceklerini 7 Haziran’dan bu yana çok açık gösterdiler. Eğer imkan bulabilirlerse Kürtleri Kuzey Kore gibi yöneteceklerini artık herkes-özellikle de Kürtler- anlamış bulunuyor.

PKK-DHKP-C-MLKP-PARALEL.. Ne kadar vatan ve millet düşmanı varsa hepsi aynı cephedeler. Millet, bunları gördü ve öğrendi artık. Ama bu milletin görmesi gereken başka şeyler de var. Şimdi onları da görüyor ve daha da görecek..

Elimize kalemi kağıdı alıp bu ülkeye, bu millete ihanet eden ne kadar akademisyen var diye bir liste hazırlamaya yeltensek, liste yapmakta zorlanırdık veya yanılabilirdik. Şimdi bu listeyi o ihanet güruhu, kendi elleriyle yazıp elimize verdiler. Artık net olarak biliyoruz. Ülkeye ihanet eden ne kadar sanatçı, romancı, oyuncu var diye liste yapmak istesek yine zorlanabilirdik. Şimdi o listeyi de kendi elleriyle hazırlayıp verdiler..

Kimse üzülmesin. Bunlar “hoş” şeyler. Gerçekleri bilmek ve gerçekçi olmak romantik olmaktan her zaman iyidir.

Son yıllarda Türkiye bir arınma süreci yaşıyor. Cumhuriyet tarihi boyunca içimizde maskeli olarak dolaşanlar, gerçek kişiliğini, kimliğini, kökenini inancını farklı gösteren, rol yapanlar nihayet esas kimliklerini ortaya koymaya başladılar. Bu sağlıklı bir durumdur.

Milletimiz şunu iyi bilmeli.. Önümüzdeki süreçte şaşkınlıkla karşılayacağı başka sürprizler de görecek. Kimse moralini bozmasın.. Kürt kimliği altında Kürtlerle ve Yeni Türkiye ile savaşanların maskeleri indirildiğinde çok şey öğreneceğiz. Alevi maskesiyle saldıranların gerçek kimlikleri ortaya çıktığında daha çok şey öğreneceğiz. Az kaldı.. Gerçeklere hazır olalım..

Arka arkaya listeler yaparak millete ve devlete savaş açan, azılı teröristlere açık destek veren güruha gelince.. Nasıl bir düzenleme yapılacaksa yapılıp, bunların üniversitelerde makam ve yetki sahibi olmalarının önüne geçilmesi gerekir.

Akademik düşünce, bilim özgürlüğü, ifade özgürlüğü ayrı, insan öldüren ve milli hukuka göre terör örgütü olarak tanımlanmış, on yıllardır bu milletin ve devletin terörist olarak kabul ettiği bir örgütü açıkça savunmak, terörle mücadele eden devleti de katliam yapmakla suçlamak ayrıdır. Affedilemez.. Bir baba olarak ben, teröre açık destek veren akademisyen kılıklı bir hainin üniversitede kendi evladıma ders vermesini hazmedemem.. Başkalarının çocuklarının zehirlenmesini de kabullenemem. Bu konuda YÖK ve Hükümet acilen adım atmalıdır.

Bu milletin değerlerine savaş açmış terör örgütlerine açık destek veren sanatçı, romancı, yazar vs kılıklı kişilere gelince.. Böyle bir tavır sadece siyasi bir tavır, entelektüel bir tepki veya demokratik bir refleks olarak görülemez. Hiçbir demokrasi, milletin, devletin ve ülkenin bekasına kasteden bir ihanete cevaz verip hoş karşılamaz. TRT, Kültür Bakanlığı ve belediyeler başta olmak üzere bunların devlet imkanlarından, desteklerinden yararlanmaları engellenmeli ve bunlara devlet imkanlarıyla iş verilmemelidir.

Milletin ödediği vergilerle böyle ihanet edenlere iş ve imkan sağlamak millete ihanet olur. Medya da bunların takipçisi olmalıdır.

Kanal a Haber.Alper TAN.15.01.2016

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.