Öne Çıkanlar İnsanlar sayıldı Clinton Edward Erickson Şeref Kitabı Grigor Acemyan

Esed,Atatürk soyundan geliyor.

Perinçek: Mustafa Kemal 1920'lerde ne yaptıysa, Esed bugün onu yapıyor Yüz binlerce Suriyelinin katili Esed'e verdiği desteği açıklamaktan çekinmeyen Doğu Perinçek, Esed'in Mustafa Kemal soyundan gelen biri olduğunu söyledi. Suriye’de yüz binlerin katil

Esed,Atatürk soyundan  geliyor.

Perinçek: Mustafa Kemal 1920'lerde ne yaptıysa, Esed bugün onu yapıyor

Yüz binlerce Suriyelinin katili Esed'e verdiği desteği açıklamaktan çekinmeyen Doğu Perinçek, Esed'in Mustafa Kemal soyundan gelen biri olduğunu söyledi.

Suriye’de yüz binlerin katili Beşar Esed’e verdiği açık destekle dikkat çeken, hatta geçtiğimiz günlerde Abdüllatif Şener’in de yer aldığı heyetle birlikte Esed’le görüşmek üzere Şam’a giden Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Kanlı bir el değildi. Sıcak bir eldi. Bir dost eli. Beşar Esed, Mustafa Kemal soyundan gelen bir adam. Mustafa Kemal 1920'lerde ne yaptıysa, Beşar Esed bugün onu yapıyor.” açıklamasında bulundu. Hürriyet'ten Ahmet Hakan'a konuşan Perinçek, "Girdiğiniz her seçimde binde ile ifade edilen oranlarda oy alıyorsunuz ama sizin hiç moraliniz bozulmuyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz?" sorusuna verdiği cevapla herkesi şaşırttı: Kısa süre önce Suriye'ye gittiniz, Esed'la görüştünüz. Esed sonuçta halkını katletmiş, binlerce insanın ölümüne yol açmış biri... Nasıl görüştünüz, nasıl elini sıkabildiniz? Bizim gözümüzde Esed, emperyalizme karşı mazlum milletlerin direnişinde cephedeki liderdir. Emperyalizmin saldırıları karşısında kaçmadı, dik durdu, ülkesine bağlı kaldı ve halk onu başında tuttu. Kendi halkını öldürmedi mi? Her kurtuluş savaşı, bir içs avaştır. Mustafa Kemal'e bakalım. Kurtuluş Savaşı'nın başında Akyazı, Düzce, Biga, Konya, Yozgat isyanlarını bastırmadı mı? Neydi o isyanlar? İngiliz liralarıyla örgütlenen şer kuvvetler. Mustafa Kemal onları bastırdı ve ezdi. Ama bizim Suriye'de gördüğümüz şöyle bir şey: Arap Baharı'nın etkisiyle Suriye halkı sokaklara çıkıp protesto gösterileri yapmaya başladı. Bu sivil gösteriler, Esad tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. Silahsız, sivil eylemciler öldürüldü. Humus gibi yerlerde Müslüman Kardeşler'in o tür kalkışmaları oldu. E şimdi PKK kalkışma yapsa... Ama bir dakika... Silahsızdı o insanlar. İlk protesto hareketi sivil ve silahsızdı. Kalkışmanın Suriye'de bir haklılığı yok. Onu bastırmak oradaki rejimin görev ve sorumluluğu... Ama kanlı mı oldu, hukuk ne kadar uygulandı, bunları bilmiyoruz. Doğru bilgiler üzerinden değerlendirme yapmalıyız ve bu konuda bize verilen bilgilerle sınırlıyız. Ama şunu çok iyi biliyoruz: Beşar Esad Suriye'nin bütünlüğünü, bağımsızlığını, hoşgörüsünü ve laikliğini temsil ediyor. O bakımdan sıktığımız el, sıcak bir eldi. O DÖNEM MUSTAFA KEMAL'E 'KATİL' DİYORDU Kanlı bir el değil miydi yani? Kanlı bir el değildi. Sıcak bir eldi. Bir dost eli. Beşar Esed, Mustafa Kemal soyundan gelen bir adam. Mustafa Kemal 1920'lerde ne yaptıysa, Beşar Esed bugün onu yapıyor. O dönem Mustafa Kemal'e "katil" diyorlardı. Siz ısrarla şu kronolojiyi ihmal ediyorsunuz: Önce demokratik taleplerle sokağa çıktı insanlar... Ardından Esed'ın bu gösterilere kanlı biçimde müdahalesi geldi. İçsavaş ve dışarıdan müdahale, bu katliamın ardından geldi. Kronoloji böyle. Acaba öyle mi? Müslüman Kardeşler, biz ona münafık kardeşler diyoruz, Ortadoğu'da örgütlüler. Bunların Türkiye'de de uzantıları var. Bunların iki özelliği var: Antiemperyalist İslam'ı temsil etmiyorlar ve mezhepçiler. Bu insanların kalkışmalarını bastırmak bir rejimin hakkı. Ama o bastırma sırasında sizin dediğiniz şeyler olmuşsa, bunlar gerçekleşmişse tabii eleştirilir. Buna da bir şey demiyoruz. Esed için antiemperyalist diyorsunuz ama sonuçta başta ABD olmak üzere Batılı güçler "Esed'lı çözüm" falan demeye başladılar. Buna ne diyorsunuz? ABD ve Batı yenildi. Bu noktaya geldiler. Neden? Çünkü o eli bükemediler. Şimdi bükemedikleri eli öpmek zorunda kaldılar. Oy önemli değil mi? Oyu önemsiz görmüyoruz ama küresel merkezlerden bakıldığında milletin bütünlüğünü ve Atatürkçülüğü savunan bir parti olarak görülüyor ve hedef alınıyoruz. Demek ki uluslararası çapta varlığı hesaba katılan güçlü bir partiyiz. Yüzde 10 barajı bizim gibi partiler için getirildi. Baraj olmasa bizim alacağımız oyu kimse tahmin edemez. Seçim gecesi sonuçlar ortaya çıktığında siz ne yapıyorsunuz? Bir çöküş yaşamıyor musunuz? Üzüntü duymamak elde değil. Ama kendimize güvenle ve metanetle karşılıyoruz. Hedeflerimize inanıyoruz. "Bu aşılacak diyoruz" yani. Haber10

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Feyza 9 yıl önce

Rizedeki kadinlarin hocalarin silahimi vardiki astı ataniz. silahi yoktu ama kafasinda cubbesi vardi evet atanizinda esedden bir farki yokmus dogru bilgi