Sultanahmet saldırısı bir başlangıçtı. Bu işin arkası gelecek.. Birileri düğmeye bastı.
Hendekler kapatılıyor. Direnişte sona gelindi. Herkesin ağzında bir iddia. Haziran’da ara seçim var.. HDP kapatılmayacak belki ama teröre bulaşan, yardım ve yataklık edenler hakkında dava açılacak. Birçok milletvekilinin milletvekilliği düşürülecek. Bazıları hapse girecek. O zaman bölgede ara seçime gidilecek..
Bu arada zaten CHP ve MHP de kongre var. Ufukta seçim var. Bölgede yapılacak yeni bir seçimde HDP oy kaybedecek ve AK Parti milletvekili sayısını artıracak, belki anayasal çoğunluğa ulaşacak.
Paralel yapının korkulu rüyası bu senaryo. Onun için topyekûn saldırıya geçecekler.. Bu anlamda üniversite öğretim üyelerinin PKK’ya arka çıkan bildirilerini bu açıdan değerlendirmek gerek..
Paralel yapı zaten üniversitelerde çok zor durumda. Bir sürü sahte diploma ve akademik kariyer sahibi insan var ve bunların çoğu bugün kritik görevlerde bulunuyor.. Bu konuda önemli bilgilere ulaşılmış durumda. Paralel yapı bu noktada PKK kartını açıyor.
Paralel yapı akademik dergilerin yayın ve bilim kurullarında etkin. Dil sınavlarında etkin. Makalelerden intihal sözkonusu. 2016’da yayınlanacak makaleleri kimler yazacak, hepsi örgütlenmiş ve bu iş yıllardır böyle.. Üniversiteler bu anlamda tepeden tırnağa ele alınması gerek.
Hani basın da daha temiz değil. Geçen gün yazdım, bizim alemde manzara ne.. Sonuçta biz bize benzeriz.
Üniversite, Media ve STK’lar üzerinden yeni bir Gezi senaryosunu hayata geçirmek isteyenler var. Paralel yapı da bunun merkezinde. PKK ile dayanışma içindeler. Şimdi bu sürece liberal, demokrat kesimleri de dahil etmeye çalışacaklar. CHP’liler üzerinden Alevi ve sol kesimler de sürece dahil edilmeye çalışılabilir..
Paralel kahinler zaten 2016’ın ilk üç ayı üzerinde bir sürü kehanet ileri sürmüşlerdi. Ocak bitmek üzere. Birileri elini çabuk tutmaya çalışıyor. Bu arada Gülen’in ABD’den iadesi için süreç işliyor.
Bu arada terör konusunda herkesin dikkatli olması gerek. PKK ve DAEŞ üzerinde yoğunlaşacaklar. PKK giderek halk desteğini kaybediyor. Büyük şehirlerde ses getiren eylemlere yönelebilirler.. Sözü edilen canlı bombalar yine sansasyonal eylemlere yönelebilir.
Birileri anayasa değişikliği ve Başkanlık konusunu çıkmaza sokmak için her yolu deneyecek. Bir diğer umutları Erdoğan ile Davudoğlu’nun arasını açmak ve parti içinde bölünmeyi sağlamak..
Malum çevreler Erdoğan ve Davudoğlu’nun yakın çevresini yakın takibe almış durumda. Kim neyin peşinde, neden korkuyor, hepsini izliyorlar.. Aslında hedef Türkiye. Erdoğan, Davudoğlu, AK Parti üzerinden bu hedefe ulaşmaya çalışıyorlar. Türkiye de değil, Türkiye üzerinden İslam ülkelerine ulaşmaya çalışıyorlar.
Bu kirli oyunun içinde herkes var. İsrail, Rusya, Esed, birçok AB devleti, ABD, nerede ise olmayan yok ki.
Bu arada, Güneydoğu’daki bu hendek ve direniş eylemleri ile ilgili ilginç iddialar var. Şu akademisyenlerin yayınladıkları bildirinin de çok önceden planlandığı öne sürülüyor. Önümüzdeki günlerde onu da yazacağım. Hani derler ya, “ol mahiler ki derya içredir de deryayı bilmezler”. Bu bildiriye imza koyanlar ne yaptıklarının tam olarak farkında olmayabilirler.
Herkesin bir planı var. Neyse ki Allah’ın da bir hükmü var. Galib olacak olan O’dur.
Herkesin dikkatli olması gerek. Fasıkların ortalığı karıştırmak için ortaya attıkları iddia ve asılsız haberlere hemen inanmamak gerek. Bu ortamda hâlâ para ve uçkur davası içindeki kirli adamlardan arınmak gerek.. Bunların varlığı Allah’ın yardımını engelleyebilir. “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım” diye düşünmemiz gerek.
Selâm ve dua ile..
Abdurrahman Dilipak.YeniAkit.17 Ocak 2016
Çanlar kimin için çalıyor
18 Ocak 2016 Pazartesi 10:32
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.