Öne Çıkanlar israil pkk esad Pakradûnîler ypg

Bülent Arınç, hakim katilinin ismi verilen salonda konuştu!

Bülent Arınç, hakim katilinin ismi verilen salonda konuştu!

Bülent Arınç susmuyor..

Çağırıyoruz, “bu kadar konuşmaya meraklı isen, CHP’lilerin içinde değil, FETÖ’cülerin medyasında değil, bir de akit tv’de konuş” diyoruz..

Korkuyor..

Gelemiyor..

“Akit tv’ye gelmekten korkuyor, bu vesile ile CHP’lilerin yanına gitmekten de belki çekinir” diyoruz..

Üç günü, dört edemiyor, yine koşuyor, dün FETÖ’yü gerekçe gösterip bu milletin inancını yasaklamakla meşgul olan darbeci CHP’lilerin etkinliklerinde boy gösterip, aynı FETÖ’yü aklayıp-paklayanlarla işbirliği yapıyor..

Bizde soyut anlatım yok.

Ne diyorsak, somut belgesi de hemen peşinden geliyor..

Yıllarca Milli Görüş partilerinde görev yapan, o tarihlerde sürekli aşağılanan, en sonunda “Şeyini şey ettiğiminin şeyindendir” vecizesini patlatan Bülent Arınç, CHP’li Çankaya Belediyesi’nin, hakim katili Yılmaz Güney’in ismi verilen bir salonda düzenlenen “Olağanüstü Hal Hukuku” isimli konferansa katılmış. (Hakim katili derken, mecazi anlamda söylemiyorum.. Bildiğiniz türden bir silah ile bir hakimi öldüren Yılmaz Güney’den bahsediyorum.. Cezaevinden kaçırılıp, yurtdışına götürülen, böylece hakkettiği cezayı çekmeyen hakim katili Yılmaz Güney’in ismi verilmiş bir kamusal alandan düzenlenen etkinlikten bahsediyorum..)

Bülent Arınç, “Bu salonda bir hakim katilinin portresinin ne işi var? Milletin vergileri ile masrafları karşılanan bir salonda, bir katilin ne işi var” diye sorması gerekir iken..

Uslu uslu salona girmiş..

Konuşmasını yapmış..

Çıkmış..

Ne mi demiş?

Bildiğiniz, tahmin ettiğiniz türden sözler..

Sivil insanları iki parçaya ayıran tankları yürütenler için, Özel Harekat Polislerini havadan bombalayan alçaklar için, vücudu yerde, başı parçalanmış olarak bir binanın çatısında bulunan sivil kadının katilleri için, “Ben bu işin sivil tarafında olmaya söz verdim”den öte bir cümle kuramayan Arınç, o hain darbe girişimine katıldığı iddia edilenler için ise..

Bülbül olup, şakımış..

Oysa, dindar bir insan olarak tanıdığımız Bülent bey, önce bulunduğu ortama bakıp..

Şöyle kendisini bir sallayıp..

“Ben neredeyim. Bunlar kim? Beni dolduruşa getirmek isteyenler, dün neyi savunuyorlar idi, bugün neyi savunuyorlar” dese..

Kendisine verilmek istenilen rolden kurtulup, gerçekleri haykıracak..

Ama maalesef ki maalesef..

Bülent bey gerçekleri haykırmak bir yana, inadına inadına, kendisine verilen rolü, ustalıkla oynamakta kararlı..

“Burası CHP’nin onlarca yıldır elinden düşmeyen Çankaya Belediyesi’nin bir etkinlik alanı.. Bu CHP’liler, düne kadar FETÖ’nün emperyal bir örgüt olduğunu söyleyerek, onların üzerinden dindar insanların temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamışlardı. Başörtü yasağını uygularken, FETÖ’nün devleti ele geçirme planlarını öne sürüyorlardı.. İHL’lere katsayı zulmünü getirirken, FETÖ’nün üniversiteleri ele geçirme planlarını kendilerine gerekçe yapıyorlardı. Ama şimdi, FETÖ tam da hain darbe girişimine imza atmış.. Millet direnmiş, FETÖ başarılı olamamış.. ‘Bu ülkede artık darbe olmaz. Darbe olursa, tankın üzerine ilk, ben çıkarım’ diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe olduğunda, tankların arasından, kendisine açılan yoldan geçip, belediye başkanının evine gidip, darbeyi uzaktan seyretmiş.. Şimdi, 100 darbecinin arasında üç tane de, darbeye gönüllü katılmamış sanık var ise.. O üç kişiyi gösterip, darbeyi tümden aklayıp-paklayan söylemlere destek verip, sandıktan çıkan siyasi iktidarı devirmeye kalkışanlarla ben niye birlikte olayım ki?” demiyor..

Kapı kapı dolaşıp..

Tv tv koşturup.. (Ama akit tv’den korkuyor.)

İnternet sitelerinden birisine verdiği demeç yayınlanmadan, bir diğerine demeç yollayıp..

CHP’yi iktidara taşımak için çalışan FETÖ’cülerle birlik olup, “Benim askeri okulda okuyan oğlum, darbeye katılmadığı halde cezaevinde” derken bile, “Fetullah Gülen’e terörist diyemem” açıklaması yapabilenlerle kol kola, İmam Hatipli cumhurbaşkanının ayağını kaydırmaya çalışıyor..

“Askeri uçakla bombalanıp şehid edilen 44 Özel Harekat Polisinin bir kusuru var mıydı? niye bombalandılar? Niye öldürüldüler? Niye, milletin vergileri ile vatan savunması için alınmış savaş uçakları, kendi polislerimizi bombaladı?” diye sorması gerekenler..

Bu soruyu sormuyorlar..

“Başı, vücudundan ayrılmış olarak bulunan kadının suçu neydi ki, havadan bombalandı” diye sorulmuyor..

“Tankın paletleri altında vücudu ikiye ayrılan sivil insanların bildiğiniz herhangi bir suçu var mıydı?” diye sorulmuyor..

Eğer gerçekten darbe ile ilgileri yok ise, eninde sonunda beraat edecekleri açık olan insanların yargılamaları daha sürerken, “Askeri okulda öğrenci olup da haksızlığa uğrayan var mıdır” diye yöneltilen soruya, Bülent bey hemen cevabı yapıştırıyor:

“Elbette fazlasıyla haksızlığa uğrayan vardır.”

Bülent bey bu sözleri sarfeder de, 15 Temmuz hain darbe girişiminde başarılı olamayınca, yurtdışına kaçan FETÖ’nün elemanları boş durur mu?

Yurtdışına kaçıp, oradan kronos internet sitesini kuran FETÖ’cüler, hemen haberi patlatıyorlar:

“Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, 15 temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’de Gülen cemaatine yönelik soruşturmalarda yaşanan hukuk skandallarına örnekler vererek, ‘Nüfusunun 3.5 milyonunu terörist yapan başka bir anlayış yok dünyada’ ifadesini kullandı.”

Demek ki, Bülent Arınç’ın sözlerini alkışlayan FETÖ’cüler ne diyorlarmış: “Gülen Cemaati”.

Yaaa. Bülent bey..

İşte böyle..

Sen, askeri öğrenciler için, ölümüne savunma yap.

Madımak olayından sorumlu tutulup, 29 yıldır cezaevinde olan insanlar için tek kelime edeme..

Başbağlar Katliamının yıldönümünde, iki cümle kurmaktan kork.

FETÖ terör örgütüne üye olmaktan yargılananlar için ise, cesurca haykırışlar yap..

Öyle mi Bülent bey..

Öyle mi, özgül ağırlıklı Bülent bey..

Bu dünyanın, bir de ahireti var..

“Nasıl uyanığım ama.. FETÖ’cülerin işledikleri suçlardan hiç bahsetmeden.. 100 tane suçlu FETÖ’cü var ise, aralarında üç tane de suçsuz yargılanan var ise. O suçsuzların üzerinden, hepsine birden nasıl aklama yapıyorum ama” diye kıs kıs gülerek planlamalar yaparken..

Biz de senin yüzüne haykırıyoruz, işte:

“Bu dünyanın, bir de ahireti var!”

YENİ AKİT/Ali Karahasanoğlu

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.