Öne Çıkanlar zürih beşika engin ardıç Endonezya Brun

Alper Tan : Savaş artık Avrupa'da

Paris’te bir adam öldürülürse bu bir cinayettir, Doğu’da elli bin insan boğazlanırsa bu sadece bir meseledir.” Viktor Hugo. Daha Avrupa Birliği kurulmadan bir asır önce Fransız şair-yazar devlet adamı Victor Marie Hugo 19. yüzyılda AB standartlarını ve

Alper Tan : Savaş artık Avrupa'da
Paris’te bir adam öldürülürse bu bir cinayettir, Doğu’da elli bin insan boğazlanırsa bu sadece bir meseledir.” Viktor Hugo. Daha Avrupa Birliği kurulmadan bir asır önce Fransız şair-yazar devlet adamı Victor Marie Hugo 19. yüzyılda AB standartlarını veciz şekilde böyle serlevha yapmıştı. Nitekim aynen öyle devam ediyor.. ABD öncülüğündeki son Afganistan işgalinde 3.6 milyon Müslüman katledildi. Yine aynı Haçlı koalisyonunun işgali sırasında Irak’ta da 1.2 milyon Müslüman katledildi. Avrupa ve ABD açısından bu milyonların ölümü sıradan bir mesele oldu. Batı ve İsrail desteğini arkasına alan diktatör Beşşar Esad ise son beş yılda Suriye’de yaklaşık 400 bin Müslümanı katletti. Bu da sıradan bir mesele.. Suriye’de 11 bin insanın uluslararası hukukla yasaklanan kimyasal silahlarla öldürüldüğüne dair 55 bin fotoğrafın ortaya çıkması da sıradan bir mesele.. Tıpkı 1979 yılından bu yana Batılı devletlerin çıkardıkları savaşlar ve saldırılarda ölen Müslüman sayısının 12 milyonu, bu savaşlarda yaralanan Müslüman sayısının 60 milyonu geçmesi de sıradan bir mesele olduğu gibi.. 10 Ekim 2015’te Ankara’da 102 insanın öldürülmesi ile 11 Kasım’da Beyrut’ta 50 Lübnanlının öldürülmesi, 286 kişinin öldürülmesi ise mesele bile değildi zaten. 90’lı yıllarda Fransa Cumhurbaşkanı Fransuva Mitterand ve karısı Daniel Mitterand, Türkiye’ye karşı korkunç terör yapan PKK’ya hamilik yaptı. Türkiye’ye karşı savaşan azılı terör örgütü DHKP-C’nin başı Dursun Karataş ölünceye kadar Paris’te değerli bir misafir olarak el üstünde tutuldu.. Türkiye, 2012 Aralık ayında PKK terörünü bitirmek üzere Çözüm Süreci’ni başlatınca bundan bir ay sonra Ocak 2013’te Paris’in göbeğinde PKK’nın üst düzey üç kadın yöneticisinin katledilmesini sağladı. Aradan geçen 3 yıla rağmen bu cinayetlerin aydınlatılmasına dair bir santim ilerleme olmadı. İtinayla üzeri örtüldü.. Fransa savaş uçakları, Haçlı koalisyonuna ait diğer ülkelerle beraber IŞİD bahanesiyle aylardır Suriye’de sivil Müslümanları öldürüyor, katil Esad’ın bitmek üzere olan siyasi hayatını uzatmaya çalışıyor. Batı, Suriyeli Müslümanların dramını durdurmak için destek verme bir tarafa mülteci durumuna düşen masumların halini sosyetik defilelerde alay konusu yaptı. PKK terör örgütünün Suriye şubesi PYD’nin üst düzey temsilcileri özel davetle Elysee’de 10 Şubat 2015’te bizzat Fransa Cumhurbaşkanı Hollande tarafından sarayda ağırlandı. Alman-Fransız ortak kanalı ARTE’de PKK terör örgütünün belgeselini yayınlayarak bu teröristleri özgürlük savaşçıları ve kahraman savaşçılar olarak gösterdiler. Fransız ve Alman casuslar PKK’nın içinde Türkiye’ye karşı savaşmaya devam ediyorlar. Bütün bunlara rağmen neler oluyor? Batılı ülkeler terörden şikayet ediyorlar. Masum ayaklarına yatıyorlar. Timsah gözyaşları döküyorlar. Her ne kadar onlar, katledilen milyonlarca Müslümana üzülmeseler ve halklar olarak o katil liderlere destek verseler de Paris’teki son saldırıda ölenlere biz elbette üzülüyoruz. Fransa ve Avrupa halkları eğer Paris’te ölenlerin katillerini IŞİD’çiler olarak görür ve gerçeğin diğer boyutlarına gözlerini kapatırlarsa bu hadiseler tekerrür eder. Herkes şunu bilsin ki Suriye’de ölen yüzbinlerin de Paris’te ölenlerin de katili diktatör Beşşar Esad’la beraber o diktatöre destek veren Fransa ve diğer Avrupa hükümetleridir. Pariste ölenlerin baş katillerinden biri de Washington hükümetidir. Kendini imha edecek kadar öfke patlamasına ulaşan o saldırganların bu noktaya kim tarafından nasıl getirildiğini eğer ki Batı kamuoyları anlamazlarsa olaylar devam eder. Bugün Paris’te olanlar bir süre sonra diğer Avrupa başkentlerinde olur, olabilir.. O saldırganları bu noktaya getiren öfke ve nefret, ABD ve Avrupa hükümetlerinin bugüne kadar devam eden kirli politikalarıdır. Haçlı dünyası ektiğini biçiyor. Rüzgar eken fırtına biçer, şiddet şiddeti doğurur. Küresel güçler Suriye’yi bu hale getirdikleri yetmiyormuş gibi saraylarda misafir edip çiftliklerde besledikleri terör örgütlerini kullanarak Türkiye’yi de Suriyeleştirmek istediler.. Peki ne oldu? Bir gecede Paris, Suriye gibi oldu. Kobani gibi, Halep gibi oldu. Kabil’den daha beter oldular. PKK ile mücadelede Türkiye’nin birkaç mahallede sokağa çıkma yasağı uygulamasını Batılılar eleştiriyorlardı. PKK terörü ile mücadelede “tarafları” mutedil olmaya davet ediyorlardı. TSK’nın orantısız güç kullandığını söylüyorlardı. Ne oldu? Kibirli, nobran, buyurgan Avrupa’nın karizması çizildi. Saldırganlar, Alman-Fransız milli maçında Fransa cumhurbaşkanının da olduğu stada kadar geldiler. Paris’te aynı anda senkronize olarak 7 noktada saldırı gerçekleştirdiler. Aynı anda ülke çapında olağanüstü hâl ilan edildi. Fiilen sokağa çıkma yasağı çağrısı yapıldı. Sosyal medya kısıtlandı. Hava ve demiryolu ulaşımı kısıtlandı.. Ortada ne özgürlük kaldı ne de romantizm... Umarız kibirli Avrupa, bundan bir ders çıkartır ve Ortadoğu’ya burnunu sokmaktan vazgeçer. Görünen o ki bu olay, diğerlerine hiç benzemiyor. Bir örgüt, bütün güvenlik duvarlarını aşarak bu gün Paris’te aynı anda 7 noktada senkronize bir saldırı gerçekleştirebiliyorsa, böyle bir altyapı ve kabiliyete sahipse, benzer saldırıları diğer Avrupa başkentleri, Rusya ve Amerika’da da yapabilir. Ortadoğu’daki savaş artık Avrupa’nın kalbinde.. Ateş Ortadoğu’da yanarken, fırsattan istifade ısınmaya çalışanlar, ateşe benzin dökenler, bakalım şimdi ne yapacaklar?   Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler... Kanalahaber..com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.