Öne Çıkanlar ümmet ankara daki patlama yalan yazan tarih utansın ali karahasanoğlu bizim ölüm fermanımızdı!

Lenin ve Hitler.

Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Yukarı Avusturya'nın Braunau kasabasında doğdu. Bir gümrük memuru olan Alois Hitler (1837–1903) ve Klara Pölzl (1860-1907) 'ün altı çocuğundan dördüncüsüdür. İlk tahsilini doğduğu kasabada, orta tahsilini Linz şehrin

Lenin ve  Hitler.
Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Yukarı Avusturya'nın Braunau kasabasında doğdu. Bir gümrük memuru olan Alois Hitler (1837–1903) ve Klara Pölzl (1860-1907) 'ün altı çocuğundan dördüncüsüdür. İlk tahsilini doğduğu kasabada, orta tahsilini Linz şehrinde yaptı. On üç yaşında tüberkülozdan babası (Hitler'in memur olmasını isteyen babası Alois Hitler ile arası açılmıştı çünkü kendisi sanatçı olmak istiyordu), on sekiz yaşında (1907) annesi vefat etti. Alman Tarihi derslerinde Akademideki profesörlerin Yahudi olduğu, ve Yahudilere karşı ilk kinin burada oluştuğu anlatılır. 1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve kısa sürede bu fırkanın reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler. Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya'yı Versay'ın zilletinden kurtarmak idi. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlara hasredilmesi lazım geleceği programın temel maddelerindendi. Aynı zamanda büyük sermayeyi devleştirmek de yine programın esaslarından birini teşkil eder. Völkischer Beobachter adlı gazeteyi yandaşları çıkarıyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı. 1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Bu kitapla birlikte yeni teşebbüslerine de yol gösterdi. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi. Seçimle işbaşına gelen Adolf Hitler kısa zamanda anayasa değişikliği hakkını elde etti. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonra da kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler faşist ve zalim bir diktatördür. Siyasi olarak dini kendine güç yapmıştır. Hitlerin savunduğu ırkçılık fikri de İslam’ın haram saydığı bir fikirdir. Hatta dinsizlikten sonra en tehlikeli bir fikirdir. Lenin Lenin, 22 Nisan 1870’te Rusya’nın Simbirsk kasabasında Ilya Nikolayeviç Ulyanov ve Maria Aleksandrovna’nın üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Kaynaklara göre babası Lenin’i aslında bir devrimci ya da dinsiz olarak yetiştirmemişti. Ağabeyi Aleksander ve birkaç arkadaşının Çar Üçüncü Alexander’a karşı giriştiği ve başarısızlıkla sonuçlanan suikasttan sonra 1887 yılında idam edilmeleri, aynı yıl Kazan Üniversitesi Hukuk Fakültesine başlayan Lenin’in hayatını tamamıyla değiştirecek bir gelişme oldu. Çünkü Ulyanov soyadının bulunması Lenin’in tutuklanmasına ve okuldan atılmasına sebep oldu. (Vladimir Ulyanov) 1890 yılında Vladimir, Hukuk fakültesine yeniden kabul edildi ve 1891’de mezun oldu. 1892’de, St. Petersburg’da avukat olarak işe başladı. 1895 yılında, St. Petersburg’da “İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği” adlı gizli bir örgüt kurdu. Aynı yıl sonunda tutuklandı, 14 ay hapiste kaldıktan sonra Sibirya’ya, Şuşenskoye Köyüne sürgüne gönderildi. Bu sırada Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisinin (RSDİP) program taslağını hazırladı. Bu parti 1898 Mart’ında Minsk’te toplanan bir kongreyle kuruldu. 1900’de serbest bırakıldıktan birkaç ay sonra yurtdışına kaçtı ve İsviçre’ye yerleşti. Aralık 1900’de yayımlanmaya başlayan İskra Gazetesindeki bir makalesinde ilk kez ‘Lenin’ takma adını kullandı. Bundan sonra Ulyanov soyadını kullanmadı ve “Vladimir Lenin” olarak tanındı. RSDİP’nin 1903’te ikinci kongresinde, bazı konularda ortaya çıkan görüş ayrılığı sonrasında, çoğunluğu sağlayan Lenin ve yandaşları Bolşevik (Çoğunluk), muhalifleri ise Menşevik (Azınlık) adlarıyla anılmaya başladılar. 6 Kasım 1917’de Bolşevikler Rusya’da bir ihtilâl sonucu iktidarı ellerine geçirdiler. Hazırlanan programda ısrarla vurgulanan “aç olanlara yiyecek, köylülere toprak” sözleri geniş halk kitlelerinde büyük etki uyandırdı. Ayrıca bu dönemde Lenin iktidarı korumak için Kızıl Orduyu kurdurdu. Bolşevik rejimine kurtarıcı olarak bakan Rus halkı, rejime karşı ilk başta büyük bir tepki göstermedi. Ancak 1921 yılına gelindiğinde uygulanan komünizme karşı Menşeviklerin de destek verdiği bir iç savaş patlak verdi. Hatta Avusturya, Almanya ve Japonya Menşevikleri desteklediler. Ancak 1922’de sona eren savaşı Bolşevikler kazandı ve Lenin’in yıllardır düşlediği Bolşevik diktatörlüğünün doğmasını sağladı. Bolşeviklerin onuncu kongresinde, ülkedeki tek siyasi organ olan Bolşeviklerin (RSDİP) dışında hiçbir siyasî hareket kalmamasına karar verildi. Bu partinin on birinci kongresi Lenin’in katıldığı son kongre oldu. Çünkü bu kongrede Stalin genel sekreterliğe seçildi ve parti içinde çok güçlü bir konuma geldi. Lenin, Mayıs 1922’de felç geçirdi. Bir sonraki yıl gerçekleştirilen parti kongresinde ise vasiyetnamesini okutan Lenin, 21 Ocak 1924 yılında 53 yaşında öldü.
20. yüzyılda dünyaya dehşet saçan ideolojilerin başında komünizm gelmekteydi. Karl Marx ve Friedrich Engels isimli iki Alman felsefecinin fikirlerine dayanan ve insanlara eşitlik, refah, adalet ve cennet vadeden bu ideoloji, Lenin, Stalin, Mao gibi zalim, diktatörler tarafından dünya tarihinin en büyük kıyım ve katliamları gerçekleştirdiler, kendilerine inananlara cennet değil, cehennem hayatı yaşattılar..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.